Siyon Liderlerinin Protokolleri
Bu kitabın ikinci baskısının basım ve yayım hakkı
SERDA'ya aittir.
Dizgi, baskı/Fatih Yayınevi Matbaası/Alibaba Türbe
sokak No: 21/3 Telefon: 27 23 27/İstanbul 1978
Tercüme Hakkında Açıklama
Tatbikatıyla dünyada fırtınalar koparan Siyonistlerin
asrımızda ele geçirilen en mühim gizli planlarını ihtiva eden
«Siyon Liderlerinin Protokolları» nın İlk Türkçe
tercümesi Sami Sabit Karaman tarafından yapılmıştır. Bu ilk tercümede Roger
Lambelin'in Rusça’dan Fransızca’ya yapmış olduğu çeviri esas a1ınmıştır.
Kitabı Fransızca’ya çeviren Roger Lambelin Hıristiyan.
olan Fransızları gözönüne alarak Siyonist Protokollarda geçen «Yahudi
olmayanlar» şeklindeki ibareyi «Hristiyanlar» şeklinde tercüme etmiş ve Roger
Lambelin'in bu ve buna benzer değişiklikleri daha sonra da., Sami Sabit
Karaman'ın tercümesinden istifade edilerek yapılan diğer tercümelere de
aksetmişti
Türkiye'de kaynağa, yani Rusça tercümeye en yakın olan
İngilizce tercümeden, Türkçe'ye yapılan ilk çeviri budur
Kitap İngilizce’ye ilk defa G.
Shanks tarafından Rusça’dan tercüme edilerek 1930 yılında. «Eyre and
Spottiswood Ltd.» Yayınevi tarafından neşredilmiştir. Ayni çevirinin
1921 yılında 5., 6., 7. baskıları «Britons» Yayınevi tarafından yapılmıştır.
Britons Yayınevi yine 1921
senesinde «Siyon Liderlerinin Protokolları» nın Victor Marsden den
tarafından İngilizce’ye yapılan tercümesini «World Conquest Through
World Government Protocols Ot The Learned Elders Of Zion» isim
ile neşretmiştir. Ayni Yayınevi bahis konusu olan tercümeyi:
1921 1956 arasında 75 defa neşretmiştir.
1958 senesinde 77. baskısı. 1960 “ 78. “. 1963 “ 79. “. 1968 “ 80. “. 1970 “ 81.
“
Böylece ayni Yayınevi G. Shanks tarafından yapılan
tercüme de dahil olmak üzere “Siyon Liderlerinin Protokolları” nın;İngilizce
tercümesini 85 defa neşretmiş bulunmaktadır
Britons Yayınevinin adresi şudur:
Britons Publishing Company Beamish House South View
Chawleigh, Chulmleigh Devon Ex 18 7 HL ENGLAND
Ancak bu, yayınevi 1976 yılından
sonra «Word of Government Protocols of The Learned Elders of Zion»
isimli kitabın geçici olarak mevcudunun kalmadıgını bildirmekteydi. Bu yayınevi
bilahare malî
sebepler yüzünden kapanmıştır.
TAKDİM
SÎYON Liderlerinin Protokolları
bir kısım Yahudi liderleri tarafından, hiçbir zaman gerçekleşmesine imkan
olmayan dünya üzerinde Yahudi hakimiyeti altında tek bir devlet kurmak
hayalleri,ile hazırlanmış bir programdır.
Bu kitabın ilk defa 1902/1903
kıyında bir Moskova gazetesinde tefrika, halinde neşredildiği sanılmaktadır.
1903 yılında yine Rusya'da diğer bir Rusça gazetede tefrika edilmiştir. Her iki
tefrika da Rusya dışında meçhul kalmıştır. 1905 yılında Rus papazı profesör
Sergyei Nilus tarafından kitap halinde bastırılarak neşredilmiştir. Sergyei
Nilus bahis konusu kitabın baş tarafındaki yazısında
kitabın kendisine bir arkadaşı tarafından el yazması halinde verildiğini, o
arkadaşının bunları bir kadından aldığını, kadının ise Fransa'daki bir mason
cemiyeti toplantısı sonunda bunları mason cemiyetinin en nüfuslu liderlerinden
birinden çalmış olduğunu beyan etmiştir. Sergyei Nilus aym
yazısında bunların bir toplantı zabıtnamesi olmayıp toplantıda
okunan nutuklar olduğunu ve bu protokollardan bir tanesinin kayıp
olduğunun açıkça anlaşıldığını ifade etmektedir.
Yukarıda bahsedilen Rusça neşriyat komünist
ihtilalinden evvel Rusya dışında meçhul kalmış ise de komünist ihtilalinden
sonra Rusya dışına 'kaçabilen bir kısım kimseler tarafından Sergyei Nilus'un
neşrettiği kitap Amerika ve Rusya'ya götürülmüştür. Bu arada ingiltere'de
British Museum kütüphanesi bunlardan bir nüsha elde etmiştir ve halen o
kütüphanede 3926.d.5 numarada kayıtlı oîarak bulunmaktadır.
Sergyei Nilus 1917 senesinde, 1905 senesinde neşrettiği
kitabın diğer bir baskısını hazırlamış fakat bu kitap piyasaya çıkmadan Yahudi
Kerenski tarafından ihtilal yapılmış ve iktidara geçen Kerenski bu kitabın bütün
nüshalarının toplanarak imha edilmesi için emir vermiştir. Daha sonra Sergyei
Nilus komünist partisi polis teşkilatı tarafından tevkif ediîerek kendisine
işkence yapılmış ve Sibirya'ya sürülmüştür. Bilahare Sergyei Nilus orada ölmüş
veya öldürülmüştür.
Rusya'da 'komünistler iktidara gelince bu kitaba sadece
sahip olmayı dahi ölüm cezasım gerektiren bir suç saymışlardır. Bu kanun
Rusya'da 'halen yürürlüktedir. Rusya'da bu kitabın basılması ve satılması yasak
olduğu gibi bu, kitaptan bir nüshasına sahip olan kimseler de ölüm cezasına
çarptırılmaktadır. Diğer komünist devletlerde de durum aymdır. Komünist olmayan
devletlerde ise Güney Afrika Birliğinde bu kitaba sahip olmak kanunla
yasaklanmıştır ve bu kitaptan elde eden kimselere ölüm cezası dışında ağır
cezalar verilmektedir.
Siyon Liderlerinin Protokolları, Rusya'dan kaçan bir
kısım göçmenler tarafından Kuzey Amerika ve Almanya'ya götürülmesinden bir
müddet sonra meşhur olmuş ve yirminci yüzyılda siyasî sahadaki kitap
satışlarında en çok satılan kitaplardan birisi haline gelmiştir. Yalnız
ingilizce nüshası bir milyon adetten fazla satılmıştır.
İngiltere'de Rusça'dan ilk
tercüme G. Shanks tarafından
yapılmış ve 1920 yılında basılmıştır. Kitabın fazla satışı sebebiyle aym yıl
dört baskı daha yapılmıştır. Daha
sonra 1921 yılında Victor Marsden'in Rusça'dan
yaptığı tercüme neşredilmiştir.
Amerika Birleşik Devletlerinde ilk ingilizce tercümeler
1920 yılı sonlarında Boston ve NewYork'da yayınlanmıştır.
Almanya ve Fransa'da 1920 yılından sonra müteaddit
baskılar piyasaya çıkarılmıştır.
1925 yılında Şam'da Arabça bir tercümesinin
neşredildiği ve ayrıca çeşitli tarihlerde hemen hemen dünyadaki her lisana
çevrildiği muhtelif kitaplarda kaydedilmektedir
Türkiye'de Sami
Sabit Karaman 1943 yılında Roger Lambelin'in
Fransızca tercümesinden
Türkçe'ye yaptığı tercümeyi neşretmistir
Siyon Liderlerinin Protokollarının Avrupa Amerika ve
diğer birçok yerlerde çok miktarlarda basılıp satıldığını gören Yahudiler büyük
bir telaşa kapılarak bunların baskı ve satışını önleme çarelerini aramağa
başlamışlardır. Komünist devletlerde ve Güney Afrika Birliğindeki neşretme ve
bulundurma yasağını diğer devletlerde tatbik ettiremeyince bu kitabın Yahudi
olmayan bir kısım kimseler tarafından yazıldığını ve Yahudiler tarafından
yazılmış şeklinde gösterildiğini iddia etmişlerdir. Yahudiler bu iddialarını bir
mahkeme kararı ile güya ıspat etme çarelerini bulmak yolunu denemişler ve bir
dava yoluna müracaat etmişlerdir. 26. Haziran. 1933 tarihînde İsviçre Yahudi
Cemiyetleri Federasyonu ve Bern Yahudi Cemiyeti, İsviçre Millî Cephesinin beş
üyesine karsı dava açarak mahkemeden Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte
olduğu hususunda karar verilmesini ve neşrinin yasaklanmasını istemişlerdir.
Mahkemedeki hakimin muhakeme sırasında tatbik ettiği usul İsviçre'de uygulanan
usul kanunlarının çok haricine çıkmış ve onun bu kasdî tutumu İsviçre'de büyük
hayret ve heyecan uyandırmıştır. Mahkemede duruşmayı idare eden hakim,, davacı
tarafın şahit listesinde yazılı 16 şahitten hepsini çağırarak dinlemiş
davalıların şahit listesinde yazılı iki şahitten ise ancak birinin ifade
vermesine müsaade etmiştir. Ayrıca mahkemede resmî zabıt katibi tarafından zabıt
tutulması gerekli iken hakim davacı tarafa iki hususî katip tayin etme hususunda
müsaade ederek şahitlerin dinlenmesi ve muhakeme celselerinde cereyan eden
hadiseleri zabıt halinde yazmaları için onlara yetki vermiştir, İsviçre muhakeme
usulü kanunlarında yeri olmayan bu ve diğer bir takım tutumları, hakimin davacı
taraf lehine karar verme temayülünde oîduğunu ortaya koymuştur. 14.5.1935
tarihinde mahkeme Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte olduğuna dair bir
karar vermiştir. Bu sırada dikkati çeken bir hadise daha olmuş ve mahkeme
kararının açıklanması tarihinden evvel Yahudi basını mahkeme kararını
neşretmistir. l. Kasım. 1937 tarihinde İsviçre Federal Mahkemesi (İsviçre
Yargıtayı) mahkeme kararının tümünü bozmuştur. O tarihten sonra Yahudi
propagandacılar İsviçre Federal Mahkemesinin mahallî mahkeme kararını bozarak
hükümden kaldırdığı hususuna hiç temas etmeden sadece mahalli mahkeme kararını
ileri sürerek Siyon Liderlerinin Protokolları'nın sahte olduğunun mahkeme karan
ile ispat edildiğini iddia etmektedirler. Burada dikkat edilecek bir husus da
şudur, İsviçre'de Siyon Liderlerinin Protokolları'nın basılması satılması
bulundurulması ve okunması halen kanunen serbesttir.
Üçüncü protokolün bas taraflarında sembolik yılandan
bahsedilmektedir. Protokolların İngilîzce tercümesinde bu mevzuda yazılanlara
göre Yahudilerce yılanın başı Yahudilerin planlarını tertip eden
kimseleri yılanın gövdesi ise diğer Yahudileri temsil ediyormuş. Yılanın
başı bir yere girince oradaki Yahudi olmayan güçler ile mücadele ederek
onları ezmeğe çalışırmış ve yılanın başı Kudüsten hareket ederek
birçok yerleri işgal edip tekrar Kudüse dönerek devrini tamamlayacakmış.
ingilizce tercümede yılanın işgal hedefîerinden Kudüsten evvelki son şehrin
istanbul olduğu kaydedilmekte ve şu not ilave edilmektedir: «.Bu harita Jön
Türk hareketinin yani Türkiyedeki Yahudi ihtilalinin vukuundan
senelerce önce çizilmiştir.»
On
dördüncü protokolda Yahudilerin bütün inançların kusurlarını münakaşa
edeceklerine fakat kendi inançlanın kendilerinden
başka kimseler tarafından tam
olarak bilinmemesî sebebi ile onları kimsenin
münakaşa edemiyeceğine dair bir nazariye yürütülmektedir. Yahudilerin bu
nazariyeleri kendi inançlarına kendilerinîn de itimadları olmadığının tam
bir tezahürüdür. Ayrıca onların inançlarına
dair bilinen kısımlar gerekli şeyleri söylemek için
yeterlidir. İslâmiyette ise hiç bîr kusur mevcut
olmadığına göre, islamiyet düşmanlarının
daima ya iftira yoluna başvurma veya doğru
şeyleri kusur gibi göstermeğe çalışma metodu
takip ettikleri bilinen hususlardır.
Dikkat edilecek bir
nokta da Sosyalizm, Anarşizm ve Komünizmin
Yahudilerce desteklenîp
yürütüldüğünün üçüncü protokolda açıkça beyan
edilmiş olmasıdır.
Yahudiler hayal ettikleri Dünya hakimiyetini elde
edebilmek için komünîzm rejiminin yayılmasını arzu etmektedirler. Rusya'daki ve
diğer yerlerdeki komünist ihtilalleri Yahudilerin faaîiyetlerinin
neticesidir.Halen de Dünya üzerinde tüm komünizm faaliyetleri gizli veya açık
olarak Yahudiler tarafından idare edilmektedir. 1917 yılında Rusya'nın idaresini
üzerlerine alan 52 kişinin hepsi Yahudi idiler. 1919 yılı aralık ayında Rusya'da
ihtilal hükümetinin 388 üyesinden sadece 16 kişîsî Rus idi. Diğer 372 kişiden
bir kişi hariç 371 kişi Yahudi İdi. 1935 yılında Rusya'da Üçüncü Enternasyonal
îcra Merkezinin 59 üyesînden 57 adedi Yahudi idi. ingiltere'de Karl Marks,
Rusya'' da Trotsky, Macaristan'da Bela Kun ve Mathias Rakosi, Almanya'da Rosa
Luxemburg, Amerika Birleşik Devletlerinde Emma Goldman.,Polonya'da Jacob
Bergman, Romanya'da Anna Pauker, Yugoslavya'da Moishe Pyjede gibi Komünism
faaliyetleri tarihinde en çok isimleri geçen Komünist ihtilalcileri ve Komünist
ihtilali kışkırtıcılarının hepsi Yahudidirler. Amerika Birleşik Devletlerinde ve
ingiltere'de atom bombası sırlarını Komünist Rusya'ya vermekten yakalamp hapse
atılan Frank Rosenberg,Fuchs, Profesör Weinbaum, Judith Caplon, Harry Gold,
Davut Greenglass, Julius Rosenberg, Miriam Moskewitz ve Abraham Brothanz' da
Yahudidirler.
Protokollarda rastlanan Yahudi olmayanlar ibaresinin,
yerine göre Yahudi olmayanların hepsini veya bir kısmını hedef aldığı
anlaşılmaktadır.
Protokolları okuyanlar bunların üç çeyrek yüzyıl kadar
evvel yazılmış olduklarını hatırda tutmalıdırlar.
Sıyon liderlerinin Protokollarındaki her fikri ayrı
mütalaa etmek ve her biri için ayrı hüküm vermek gerekir. Fakat bir tanıtma
yazısının hacmi buna müsait olmadığı için bu yazıda bu hususta beyanlara
girişecek değiliz.
ABDULLAH MUSTAFA
PROTOKOLLAR
PROTOKOL 1
Edebiyat yapmayı bir kenara bırakarak her fikrin
manasım söyleyeceğiz. Mukayese ve istidlal ile çevremizdeki hadiselere ışık
tutacağız.
İlerde meydana koyacağım sistemimiz iki görüş
noktasından hareket eder; Kendimiz ve Yahudi olmayanlar.
Dikkat etmelidir ki kötü düşünceli insanlar sayıca iyi
insanlardan fazladır. Bundan dolayı onları idare etmekte en iyi neticeler
akademik müzakerelerle değil, şiddet ve yıldırma ile elde edilir. Herkes iktidar
mevkiinde olmayı arzu eder, her şahıs bir diktatör olmayı ister, yeter ki buna
muktedir olsun. Kendi menfaatim temin etmek uğrunda herkesin menfaatim feda
etmeğe istekli olmayan insanlar gerçekten pek azdır.
İnsan denilen yırtıcı hayvanları zapteden nedir? Onlara
şimdiye kadar rehberlik için ne hizmet etmiştir?
Cemiyet hayatinin başlangıcında onlar, kaba ve kör
kuvvete tabi oldular. Sonra ise. ayn mahiyette ve sadece kıyafet değiştirmiş biı
kuvvet olan kanunlara boyun eğdiler. Bundar şu neticeyi çıkarıyorum: Yaratılışın
kanununo göre, hak, kuvvette yatar.
Siyasî hürriyet bir fikirdir, fakat bir gerçek
değildir. Otorite mevkiinde bulunan bir partiye baskı yapmak gayesi ile halk
kitlelerim diğer bir partiye çekmek lüzumu ortaya çıktığı zaman, bu fikrin bir
yem olarak nasıl kullanılacağı bilinmelidir. Liberalizm de denilen bu hürriyet
fikrine eğer hasmın kendisi de kapılmış ye bu fikrin uğrunda iktidarının bir
kısmım teslim etmeğe arzulu ise görev daha da kolaylaşır. Burada bizim
nazariyemizin zaferi kesinlikle meydana çıkıyor. Gevşetilen hükümet dizginleri
hayat kanunu gereğince derhal yeni bir el tarafından ele geçirilir ve bir araya
toplanır. Çünkü milletin kör kuvveti bir gün dahi rehbersiz kalamaz ve yeni
otorite, liberalizm ile zayıflatılan eskinin sadece mevkiine yerleşmekten ibaret
kalır.
Günümüzdeki liberal idarecilerin
iktidarının yerini, «altının iktidarı» almıştır. Bir zamanlar
ise iman hükmetmişti. Hürriyet, gerçekleşmesi imkansız bir idealdir. Çünkü kimse
onun ölçülü olarak nasıl kullanılacağım bilmez. Halka muayyen bir müddet için
kendi kendisin! idare etme yetkisi vermek, onları düzensiz
bir güruh haline getirmeğe yeter. Ondan sonra orada öldürücü bir didişme ortaya
çıkar ve kısa zamanda sınıf mücadelesine dönüşür. Bu durumun içinde devletler
yanıp yok olur ve onların değeri biı kül yığını derecesine iner.
Bir devlet kendi sarsıntıları içinde kendini tüketse,
veya dahili anlaşmazlıkları onu dış düş manlarından zayıf duruma getirse telafi
edileme;bir kayba uğramış sayılabilir: O bizim hakimiye timize girmiştir.
Tamamile bizim ellerimizde olar sermayenin istibdadı, ona bir saman çöpü uzatır.
Devlet ister istemez ona sarılır. Eğer şarılmazsa dibi boylar.
Liberal düşünceli bir kimse, yukarıdaki gibi fikirlere
ahlaka aykırı derse şu sualleri sorarım Her devletin iki düşmanı olduğuna ve
hariç düşmana karşı onları taarruz ve müdafaa planlarından habersiz tutmak
onlara gece vakti veyc üstün sayıda kuvvetlerle hücum etmek gibi mücadelenin her
tarz ve maharetin! kullanma, ahlaka aykırı mütalaa edilmediğine göre daha kötü
bir düşmana karşı, cemiyetin yapışım ve amme menfaatim bertaraf edenlere karşı
aynı vasıtalara, nasıl olur da ahiöka aykırı ve müsaade edilemez denilebilir?
Sağlam mantıklı herhangi bir dimağ için akla uygun
müşavere ve münakaşalar yardımı ile kalabalık güruhları bir yöne sevk etmede
herhangi bir başarı ümit etmek mümkün müdür?
O zaman akılsızca itiraz ve tekzipler de yapılabilir.
Bu gibi itirazlar halk arasında daha çok taraftar bulursa muhakeme kuvveti su
yüzüne çıkabilir mi? Avam tabakasından olan ve olmayan insanlara sadece küçük
ihtirasları, önem (Protokollar Forma;
2) siz kanaatlan, adetleri, an'aneleri, hissî naziriyeleri
rehberlik ettiğinden parti anlaşmazlıklarına düşerler, hatta tamamiyle uygun
müzakere temeline dayanan herhangi bir anlaşmaya engel olurlar. Bir kalabalık
güruhunun her kararı, bir çoğunluk ihtimaline veya çoğunluğa dayanır. Onlar
siyasî sırları bilmediklerinden bir kısım gülünç kararlar ortaya koyarlar ki
bunlar idareye bir anarşi tohumu eker.
Siyasetin ahlak ile ortak hiçbir yönü yoktur. Ahlaka
uygun bir şekilde hüküm süren bir hükümdar mahir bir politikacı değildir ve
bundan dolayı tahtında sağlam duramaz. Hükmetmek isteyen kimse hem kurnazlığa
hem de yapmacılığa baş vurmalıdır. Açık sözlülüK ve dürüstlük gibi halk arasında
meziyet sayılan vasıflaısiyasette kusurdurlar. Çünkü bunlar en kuvvetli
düşmandan daha tesirli olarak ve daha kesinlikle hükümdarları tahtlarından
düşürürler. Bu gibi vasıflar Yahudi olmayanların krallıklarına ait olmalıdır.
Fakat biz hiçbir surette o vasıfları rehber edinmemeliyiz.
Bizim hakkımız kuvvette yatar. Mücerret bir düşünce
olan «hak» kelimesi hiç bir şey ile ispat edilemez. Bu kelimenin manası şundan
başka bir şey değildir: İstediğimi bana ver ki onunla senden kuvvetli olduğuma
dair delil sahibi olayım.
Nerede hak başlar? Nerede sona erer?
Merkezî otoritenin zayıf olduğu, liberalizmin durmadan
çoğalttığı hakların seli ortasında; kanunların ve hükümdarların şahsiyetlerim
kaybetmiş oldukları herhangi bir devlette; kuvvetlinin hakkı ile hücum etmek ve
mevcut bütün kaide ve düzeni darmadağın etmek, bütkn müesseseleri yeniden
kurmak, kuvvetlerinin hakkını kendi liberalizmleri içinde gönüllü olarak bırakıp
bize terkedenlerin hükümdarı olmak için kendimde yeni bir hak buluyorum.
Her çeşit iktidarın sallantı halinde olduğu şimdiki
zamanda bizim iktidarımız diğer herhangi birinden daha yenilmez olacaktır. Çünkü
o hiçbir kurnazlığın artık kendisinin temellerini çürütemiyeceği bir kuvvete
sahip oluncaya kadar görünmez kalacaktır.
Şimdi işlemek zorunda bırakıldığımız geçici kötülükten,
sarsılmaz bir idarenin iyiliği meydadana çıkacaktır. Bu idare, liberalizmin nice
indirdiği millî hayat mekanizmasının düzenli işleyişini geri getirecektir. Gaye,
vasıtaları haklı kılar. Bu duruma göre planlarımızda, dikkatlerimizi iyi ve
ahlakla uygun olandan ziyade lüzumlu ve faydalıya çevirelim.
Önümüzdeki stratejik bir plandır. Birçok yüzyıllar boyu
devam eden çabaların boşa gittiğim görmek riskine girmeden bu plandan sapamayız.
Faaliyetin memnuniyet verici şekillerini üzerinde
inceden inceye durarak meydana getirmek için avamın seviyesizliğini,
gevşekliğini, sebatsızlığım, kendi hayat veya refahlının şartlarım anlamak ve
onlara uymaktaki kabiliyetsizliğini dikkat nazarına almak gereklidir.
Bilinmelidir ki avamın kuvveti kör, hissiz ve akılsızdır. Daima herhangi bir
taraftan gelen telkinlerin elinde kalır. Bir kör diğer bir köre onu uçuruma
yuvarlamaksızın rehberlik edemez. Binaenaleyh büyük bir zeka sahibi olsalar bile
avamın fertleri ve halk arasından çıkan sonradan görme kimseler henüz siyasetten
anlamadıklanndan bütün milleti mahva götürmeksizin kitlenin liderleri olarak
ileri çıkamazlar.
Ancak çocukluğundan beri müstakil olorak hükmetmek için
eğitilmiş bir kimse siyaset alfabesi ile tertip edilebilen kelimelerin mönasını
anlayabilir.
Kendi haline, yani aralarından çıkan sonradan görme
kimselere bırakılan halk, iktidar ve itibar elde etmeğe çalışmanın tahrik ettiği
parti çekişmeleri ve bundan doğan karışıklıklarla kendisini mahva götürür. Halk
kitlelerinin sükunetle ve küçük kıskançlıklardan arî olarak karar vermesi ve
şahsî menfaatları ile karıştırmadan memleket işleri ile uğraşabilmesi mümkün
müdür? Bunlar haricî bir düşmandan kendilerim koruyabilirler mi? Bu düşünülmez.
Çünkü halk kitlesindeki kafa sayısınca parçalanmış bir plan bütün birliğini
kaybeder, bu suretle anlaşılmaz olur ve tatbiki imkansız hale gelir.
Ancak müstebid bir hükümdar ile bu planlar geniş ve
açık bir şekilde, üzerinde dikkatle durularak hazırlanabilir ve devlet
mekanizmasınin parçaları arasına uygun şekilde dağıtılabilir. Bundan çıkan
zarurî sonuç şudur ki, herhangi bir memleket için tatmin edici, hükümet şekli
birdir. O da sorumlu bir şahsın ellerinde toplanmasıdır. Kesin bir istibdad
olmaksızın medeniyet mevcut olamaz. Medeniyet, kitleler tarafından değil onların
yönetiçisi tarafından devam ettirilebilir. Avam vahşîdir ve vahşetin! her
fırsatta gösterir. Avam, hürriyeti ellerine aldığı an o hürriyet çabucak
vahşetin en yüksek derecesi olan anarşiye dönüşür.
Hürriyetin kendilerine çok miktarda içki kullanma hakkı
verdiği, içki ile düşünce kabiliyetini kaybetmiş, alkollenmiş hayvanlara bakın.
Bu bizim için değildir ve bu yol bizim yürüyeceğimiz yol değildir. Yahudi
olmayan halk, alkollü içkilerle düşünce kabiliyetlerim kaybetmişlerdir. Onların
gençliği klasisizm ve ilk çağ ahlaksızlığı ile ve içlerine soktuğumuz özel
ajanlarımız, öğretmenler, hizmetçiler, zenginlerin evlerinde mürebbiyeler,
kötipler vasıtası ile ve Yahudi olmayanların sık sık gittikleri sefahet
yerlerindeki kadınlarımız vasıtası ile zehirlenerek ahmak bir şekilde
yetiştirilmişlerdir. Bu sonuncular arasına kötü yo! ve lüks içindeki kimseleri
gönüllü olarak takip eden ve kendilerine sosyete kadını denilen kimseleri de
dahil edeceğim.
Parolamız kuvvet ve yapmacıktır. Siyasette sadece
kuvvet, bilhassa devlet adamlarına çok lüzumlu olan kabiliyetler içinde
gizlenmiş kuvvet galip gelir. Taclarının bir kısım yeni kuvvetlerin ajanlarının
ayaklarına düşmesin! istemiyen hükümetler için şiddet bir prensip, ve desise ile
yapmacık usul olmalıdır. Bu kötülük, sonunda iyiliği elde etmek için tek ve
yegane vasıtadır. Bundan dolayı gayemizi elde etmeğe hizmet edecekleri zaman
rüşvetçilik, düzenbazlık ve hıyanet hususuiannda duraklamamalıyız. Siyaset yolu
ile başkalannın mülkünü tereddütsüz olarak nasıl ele geçireceğimizi bilmeliyiz;
eğer bu yolla başkalarına boyun eğdirmeyi ve hükümdarlığınıızı temin
edebileceksem.
Bizim devletimiz, bu sessiz işgal yolunda ilerlerken
körü körüne İtaat meydana getirmek için lüzumlu olan dehşet havasım sürdürmek
hususunda harb korkusunun yerine daha az farkedifebilen fakat daha tatmin edici
olan Ölüm cezasını koymak hakkına sahip bulunmaktadır. Adil fakat merhametsiz
şiddet, devlet kuvvetinin en büyük amilidir. Sadece menfaatımız için değil aynı
zamanda vazifemiz icabı oiarak ve zaferimiz için şiddet ve yapmacık programı
devam ettirmeliyiz. Hesaba dayanan bu doktrin kesinlikle kullanılan vasıtalar
kadar kuvvvetlidir. Bundan dolayı o vasıtalar ile olduğu kadar şiddet doktrini
İle de zafer kazanacağız ve bütün hükümetleri bizim hükümetimizin tebası haline
getireceğiz. Bütün itaatsizliklerin ortadan kalkması için bizim merhametsiz
olduğumuzu bilmek onlcra yetecektir.
Çok eski zamanlarda «hürriyet,
eşitlik, kardeşlik» kelimelerini halk kitleleri arasmda ilk defa biz bağırdık. O
günlerden beri her taraftan gelip ju oltaya takılan budala papağanlar tarafından
bu kelimeler çok defalar tekrar edlldi. Bunlarla, evvelce avamın baskısına karşı
çok güzel muhafaza edilen dünyanın refahı ve ferdin hakiki hürriyeti giderildi.
Yahudi olmayanların sözde zeki insanları, ilim sahipleri, bu mücerred
kelimelerin hakiki manalarım anlayamadılar, Bunların manalarının ve karşılıklı
münusebetlerinin çelişmesine dikkat etmelidir. Görmediler ki mahlükat arasında
eşitlik yoktur ve hürriyet olamaz. Yaratılıştan akıl, seciye ve kabiliyetler
eşit değildir. Düşünmediler ki avam tabakası kördür. Onların arasından seçitip
yönetimi üzerlerine alan sonradan görmeler de siyaset mevzuunda avam tabakasının
kendisi gibi kördürler. Yetişmiş bir kimse bir budala da olsa yine hükmedebilir.
Halbuki yetişmemiş kimse çok zeki de olsa siyasetten bir şey anlamaz. Bütün bu
hususiara Yahudi olmayanlar dikkat atfetmedi. Oysa ki her zaman hanedan
hükümdarlıkları bu fikirlere dayanmıştır. Çünkü baba, siyasî işlere dair
bilgileri oğluna naklederdi. Bu suretle bunları hanedan ailesinden başka kimse
bilmez ve kimse onları yönetilenlere ifşa edemezdi. Zaman geçtikçe siyasî
işlerin gerçek pozisyonu olan hanedan içindeki intikal, manasım kaybetti ve
bu durum davamızın başarısına yardımcı oldu.
Dünyanın her köşesinde «hürriyet, eşitlik, kardeşlik»
kelimeleri şuursuz ajanlanmız sayesinde, bizim sancağımız coşkunluğu taşıyan çok
sayıda kimseleri saflanmıza soktu. Bu kelimeler daima Yahudi olmayanların
refahım kemiren, her tarafta sulhu, sükuneti, dayanışmayı, yok eden, Yahudi
olmayan devletlerin bütün müesseselerini tahrip eden mahvedici kurtçuklar
oldular. İlerde göreceğiniz gibi bu durum bize zaferimiz için yardım etmektedir.
Bu, diğer şey
ler meyanındo en kuvvetli imkanı, yöni imtiyazları
yıkma, başka bir ifade ile Yahudi olmayanların aristokrasismin tüm mevcudiyetim'
yok etme imkanım elimize geçirmeğe bizi muktedir kıldı, Bu sınıf, halkları ve
memleketlerin bize karşı sahip oldukları yegane müdafaa vasıtası idi. Yahudi
olmayanların tabiî ve soya dayanan aristokrasisinin yıkıntıları üstünde biz para
aristokrasisinin önderiiğinde bizim tahsil görmüş tabakamızın aristokrasisini
kurduk, Bize bağlı olan serveti ve bizim Siyon Liderlerimizin tertip ettiği
tahrik kuvveti olan bilgiyi bu aristokrasinin şartları olarak tesis ettik.
İhtiyacımız olan İnsanlarla münasebetlerimizde daima
beşer düşüncesinin en hassas duyguları, para hesabı, tamah ve ihsanın maddî
ihtiyaçları hususundaki açgözlülük üzerinde istemek suretiyle zaferimîz
kolaylaştırılmış bulunmaktadır. Bu beşerî zafiyetlerin her biri tek basma ele
alınınca şahsî teşebbüsü felce uğratmaya yeterlidir. Çünkü insanların
temayüllerine göre istedikleri verilerek faaliyetleri satın alınmıştır.
Hürriyetin mücerretliği,
her memlekette avamf; hükümetlerin, memleketin
sahipleri olan halkın
kahyası olmaktan başka bir şey olmadıkları ve kahyanın ise eskimiş bir eldiven
gibi değiştirilebileceği fikrine inandırmağa bizi
muktedir kıldı.
Halk temsilcilerinin bu değiştirilme imkanı, onları
bizim emirimize tabi hale getirdi ve böylece bize onları tayin etme kuvveti
verdi.
PROTOKOL 2
Gayelerimize erişebilmek
için harplerin mümkün olduğu kadar arazi kazançları
ile neticelenmemesi zorunludur. Böylece harpler ekonomik alana kaydıralıcaktır.
Bu alanda milletler, verdiğimiz yardımda üstünlüğümüzün kuvvetini sezmekte
gecikmiyeceklerdir, Bu durum her iki tarafı bizim beynelmilel ajan kadromuzun
merhametine terkedecektir. Bu kadromuz milyonlarca göze sahip olup devamlı
olarak gözetleme halindedir ve hiçbir tahdit onları engellememiştir. Sonra bizim
beynelmilel hukukumuz, millî hukuku ortadan kaldıracak ve devletin medenî
kanunları, tebası arasındaki münasebetleri nasıl idare ediyorsa milletleri öyle
idare edecektir.
Halkın içinde kabiliyetleri ve kölece itaatlerine göre
titiz bir dikkatle saçeceğirniz idareciler, idare etme sanatında eğitim görmemiş
kimselerden olacak ve bundan dolayı kendilerinin müşavirleri ve uzmanları olan
ve çocukluktarından beri bütün dünya işlerini idare etmek için yetiştirilen
bilgi ve zeka canibi kimselerin ellerinde oyuncak olacaklardır. İyice bildiğinim
gibi bizim bu u^manlarımız idare hususunda ihtiyaç duydukları rna!ümat! bizim
Siyasî plönlanmızdan, tarih derslerinden ve her an geçen hadiselerin
müşahadcsinden çikarmışlardır. Yahudi Oimanyanlar peşin hükümsüz tarih
müşahadeierinin tatbikatı ile yönetilemezler. Onlar neticelerden tenkidî bir
görüş çıkarmayan nazarî usule alışıktırlar. Bundan dolayı bizim onları hesaba
katmaya ihtiyacımız yoktur. Bırakın onları vakti gelinceye kadar kendilerini
eğlendirsinler veya girişken mazilerinin yeni şekillerinin ümidi içinde ve
zevklerinin hayalleri ile yaşasınlar. Bfrakın; bizim onları ilmin emirleri diye
kandırdığımız oyunların baş roiünü oynasıntar. Bu maksatla devamlı olarak
basımmız vasıta İle bu nazariyefere körü körüne itimad uyandınyoruz. Yahudi
olmayanların bilim adamları bilgileri ile böbürlenecek ve ilimden elde edeceği
bütün malumatı makul bir şekilde doğruluğunu ıspat etmeden tatbik mevkiine
koyacaktır. Halbuki bizim uzman ajan kadromuz onların kafalarım bizim arzu
ettiğimiz istikamette eğitmek için bunları kurnazlıkla tertip etmişlerdir.
Bir an bile bu ifadelerimizi boş sözler sanmayın. Bizim
tertip ettiğimiz Darvvinizm, Marxizm, Nietzcheizmin başarılarını dikkatle
düşünün, Biz Yahudiler için bu direktiflerin Yahudi olmayanların fikirleri
üzerinde nasıl bir bölücü etki vaotiaim aörmek herhalde zor olmayacak.
Siyasette ve idarî işleri yönetmekte hata yapmaktan
kaçınmak için milletlerin düşüncelerim, seciyelerim' ve temayüllerini hesaba
katmak bizim için zaruridir. Siyasetimizin zafer ve onun meydana getrdiği
mekanizmanın işleyişi, karşılaştığımız halkların mizacına göre değişmelidir.
Onun tatbikatı şimdiki zamanın ışığında geçmişten alınan derslerin hülasalarına
dayanmadıkça temin edilmiyecektir.
Bu günün devletlerinin elinde büyük bir kuvvet vardır
ki halkın içinde düşünce hareketleri meydana getirir. Bu, basındır. Basının rolü
devamlı olarak ihtiyaçları zaruri imiş gibi göstermek, halkın şikayetlerim ifade
etmek ve hoşnutsuzluk meydana getirmektir. İfade hürriyetinin zaferi basında
mücessem hale gelir. Fakat Yahudi olmayan devletler bu kuvvetin nasıl
kullanılacağım bilmediler ve o kuvvet bizim ellerimize geçti. Basın vasıtası ile
kendimiz gölgede kalarak tesir yapmak gücünü kazandık. Her ne kadar kan ve göz
yaşı deryaları içinde toplamağa mecbur olmuş isek de basın sayesinde altım
elimize geçirdik. Gerçi halkımızın içinden birçoğunu feda ettik, fakat altın
elirrrize geçti. Safımızdan feda edilen her şahıs Allah nazarında bin Yahudi
olmayan şahsa bedeldir.
PROTOKOL 3
Bugün size söyleyebilirim ki hedefimiz şimdi bize
sadece birkaç adım uzaklıktadır. Uzun yolun yürünecek ancak ufak bir kısmı
kaldı. Kendisi ile halkımızı temsil ettiğimiz sembolik yılanın, önünde
yürüdüğümüz çemberi kapanacaktır. Bu halka kapanınca bütün Avrupa devletleri
kuvvetli bir mengene içinde onun büklümlerine kilitlenecektir.
Bu günlerin anayasal terazileri kısa zamanda
kırılacaktır. Çünkü üzerinde döndüğü ekseni aşınıncaya kadar durmadan sarsılsın
diye biz onu dengesiz kurduk. Yahudi olmayanlar o eksene yeterli derecede sağlam
kaynak yaptıklarım zannediyorlar ve o terazilerin dengeye geIceğinî umuyorlardı.
Fakat eksenler —tahtlarındaki krallar— kontrolsüz ve sorumsuz yetkileri İle
şoşkına dönmüş olan ve budalaca hareket eden temsilcileri tarafından
kuşatılmışlardı. Bunlar bu yetkileri saraylarda teneffüs edilen dehşet havasına
borçluydular. Bu şahıslar halkları ile teması kesince tahtlanndaki krallar
iktidara göz diken kimselere karşı artık halk ile aniaşıp kendilerini
kuvvetlendirmeye muktedir otamıyoriardı. Biz, uzak görüşlü hükümdar iktidarı ile
halkın kör kuvveti arasında her iki taraf da manasım kaybetsin diye bir uçurum
meydana getirdik. Bir kör ile değneği gibi ki, ikisi de birbirinden ayrı olunca
kuvvetsizdir.
İktidar peşinde koşanlar iktidarı kötüye kullanmaya
tahrik etmek için, bütün kuvvetlerin liberal temayüllerim bağımsızlığa doğru
yönelterek onların hepsini birbirine muhalif hale getirdik. Bu maksatla her
çeşit teşebbüsü teşvik ettik, bütün partileri silahlandırdık, iktidar mevkiini
her ihtiras için hedef haline getirdik. Devletleri karışık bir yayın
kalabalığının çarpıştığı gladyatör arenaları haline getirdik. Kısa bir zaman
sonra karışıklıklar ve iflaslar bütün dünyayı kaplayacaktır.
Çok konuşan gevezeler parlamento
oturumlarım ve yönetimle
ilgili toplantıları konuşma müsabakası haline çevirmektedir. Atılgan gazateciler
ve vicdansız yazarlar her gün idareci memuriara sa id iriyorlar. Cılgına dönmüş
avamın yumrukları altında herşey hovaya uçuşurken iktidarın suiistimali, bütün
müesseseleri kendilerini devirmeğe hazırlayan son manivela olacaktır.
Bütün halk fakirlik sebebi ile ağır çalışma
mecburiyetine zıncirlenmiştir. Bu, onların evvelce vurulduğu kölelik ve toprağa
bağlı kölelik zincirlerden daha kuvvetlidir. Onlar bu zincırlerden kendilerini
herhangi bir yolla kurtarabitirlerdi. Fakat yoksulluktan asta
kurtulamayacaklardır. Biz anayasa kitleler için hayali ve gerçek dışı gözüken
bir kısım haklar dahi! ettirdik. Halkın hakları ismi de, verilen bu hakların
hepsi,, yalnız bir fikir halinde mevcud olabilir ve fiilî hayatta asla
gerçekleştirilemez. Proleterya bizim. emrettiğimiz yönde ve bizim iktidar
mevkiine yerleştirdiğimiz ajan kadromuzun hizmetinde bulunan kimseler lehinde
rey kulanmalannın karşılığı olarak acıyıp soframızdan kendilerine fırlattığımız
ekmek kınntılanndan başka anayasadan bir menfaat elde etmediğine göre,
konuşmacıların gevezelik yapma hakkı elde etmeleri, gazetecilerin güzel yazılar
yanında saçma şeyler yazma hakkına sahip olmaları, ağır yükünün altında beli
ikiye bükülmüş proleter işçi için ne ifade eder? Cumhuriyete ait haklar, fakir
bir insan içi nacı bir istihzadan başka bir şey değidir. Çünkü bir taraftan
hemen hemen her gün çalışmaya mecbur olması sebebiyle o hakları kullanmaya
muktedir değildir. Diğer taraftan o haklar kendisini yoldaşlarının grevlerine ve
işverenlerin lokavtlanna bağlı hale getirdiğinden muntazam ve muayyen gelirinin
bütün teminatından mahrum etmektedir.
Bizim rehberliğimiz altında halk, aristokrasiyi yok
etti. O aristokrasi ki; kendisinin tek ve yegane müdafaa vasıtası ve halkın
refahına bağlı ve ondan ayrılması imkansız menfaatleri sebebiyle de kendilerini
besleyen bir anne idi. Şimdi aristokrasinin yık.ılması sebebiyle halk, para
öğüten merhametsiz alçakların pençesine düştü. Bunlar işçilerin boyunlarına
acımasız ve zalim bir boyunduruk vurdular.
Biz işçileri bu baskıdan
kurtaracak kimseler olduğumuzu ileri sürerek sahnede görüneceğiz
ve bizim savaşan kuvvetlerimiz
olan Sosyalistlerin, Anarşistlerin ve Komünistlerin saflanna girmelerini onlara
telkin edeceğiz. Bu savaşan kuvvetleri mizi biz; sosyal masonluğumuzun .sözde
bütün beşeriyetin dayanışması ve kardeşçe idaresi gereğince daima destekledik.
İşçilerin örneğinden kanunen faydalanmakta olan aristokrasi; İşçilerin iyi
beslenmeleri, sıhhatli ve kuvvetli olmaları ile alakalanırdı. Biz ise tam aksine
Yahudi olmayanların öldürtülerek azalmalarından menfaat bekliyoruz. Bizim
kuvvetimiz devamlı yiyecek kıtlığı ve işçinin beden zayıflığında gizlidir. Çünkü
bütün bunlar onun bizim arzularımızın kölesi olmasına delalet eder. O kendi
yetkileri içinde bizim arzulanmıza karşı koyma kuvvet ve enerjisini
bulamıyacaktır. Kralların kanunî otoritesinin aristokrasiye verdiği işçiyi idare
hakkını, açlık daha sağlam bir şekilde bize verir.
Biz avam tabakasını açlığın doğurduğu sıkıntı, hased ve
kin ile harekete geçirecek ve yolumuzun üzerinde bizi engelleyen ne varsa
onların elleri ile silip yok edeceğiz.
Bütün dünyaya hükmedecek olan hükümdanmızın taç giymesi
vakti gelince, aynı eiler ona engel olabilecek her şeyi ortadan
kaldıracaklardır.
Yahudi olmayanlar bizim
uzmaniarımızın telkinleri ile harekete geçirilmeksizin düşünme alışkanlığım
kaybetmişlerdir. Bundan dolayı bizim krallığımız kurulunca derhal yapacağımız
bir işi yapmanın, acil lüzumunu görmüyorlar. Bu iş, bilginin basit ve gerçek bir
bölümü ve bütün bilgilerin temeli olan insan hayatinin ve onun sosyal varlığının
yapısının gerektirdiği iş bölümünü ve netice olarak insanların sınıf ve şartlar
içinde ayrılmaları hususundaki bilgileri okullarda öğretmektedir. Herkesin
bilmesi gerekir ki
İnsanların çalışma mevzularındaki farklılık sebebiyle herhangi bir eşitlik
mevcud olamaz. Bir kimsenin kendini iekeleyen bir hareketi ile bütün bir sınıf
kanun önünde eşit olarak sorumlu tutulamaz. O şahısla beraber hiçbir kimsenin
değil, yalnız o şahsın kendi şerefi lekelenmiştir, Sırlar içinde o!an ve Yahudi
olmayanlann öğrenmesine imkan vermediğimiz cemiyet kuruluşunun gerçek ilmi
herkese gösterecektir ki mevki ve iş, muayyen bir çevre içinde muhafaza
edilmelidir. Şöyle ki, fertlerin bir eğitimden geçmiş olmaları sebebiyle
kendilerine uygun olmayan bir işi yapmaya davet edilmeleri yüzünden insanların
ıztırab kaynağı olmasınlar. Bu ilmin tamamen okunmasından sonra halk gönüllü
olarak iktidara itaat edecek ve devlette kendilerine tahsis edilen mevkii kabul
edecektir. Bilimin bizim geliştirdiğimiz bugünkü durum ve istikametinde halkı
yanlış yofa sevketme kastı ile hareket edilmesi ve halkın kendisinin cehaleti
sayesinde onlar basılı şeylere körü körüne inanır,bağrına basar. Bir kör
kendisinden üstün saydığı her duruma kin duyar. Çünkü sınıf ve durumun
manaiannın idrakine sahip değildir.
Ticarî mübadeleler üzerindeki muameleleri durduracak ve
sanayii felce uğratacak olan e" konomik krizleri tesiri bu kini daha fazla
artıracaktır. 'Bizce bilinmekte olan bütün gizli yeraltı metodlan ile ve
tamamile elimizde olan oltın'ın yardımı ile bütün Dünyada ekonomik krizler
meydana getirecek, bu krizler vasıtasıyla Avrupa'daki bütün memleketlerde bütün
işçi güruhunu aynı anda sokaktara fırlatacağız. Bu güruh; cehaletlerinin
basitliği içinde zevkle dökerim, cehaletlerinin basitliği içinde zevkle
dökecekler ve beşikte bulundukları günlerden beri hased ettikleri malları o
zaman yağma etme imkanı bulacaklardır.
Bizimkilere dokunmayacaklardır. Çünkü saldırı anı bizce
bilinecek ve biz kendimizinkileri muhafaza etmek için tedbirler alacağız.
Göstermiş bulunmaktayız ki, hödiselerin gelişmesi bütün
Yahudi olmayanları idrakin hakimiyetine sokacaktır. Bizim istibdadımız kesin
olacaktır. Çünkü o, bütün kargaşalıkları tedbirli bir şiddetle yatıştırmayı ve
bütün müesseselerde liberalizmi yakıp kül etmeği bilecektir.
Halk kendisine hürriyet adı altında her türlü müsaade
ve müsamahada bulunulduğunu görünce kendisini hükümdar tahayyül ederek yolunun
üzerindeki iktidara saldırdı. Fakat tabii diğer bütün körler gibi birçok
engellere rastladı. Bir kılavuz arama telaşına kapıldı. Eski durumuna dönme
idrakine asla sahip olmadı ve bütün iktidarım bizim ayaklarımızın altına attı.
Bizim «büyük» ismini verdiğimiz Fransız ihtilalim hatırlayın. Onun
hazırlanmasındaki sırlar bizce gayet iyi bilinmektedir. Çünkü o tamamen bizim
ellerimizin eseridir.
O vakitîenberi daima Dünya için hazırladığımız Siyon
kanından müstebid kral lehinde, en sonunda bizden bile dönmeleri için halkı bir
hareketten diğerine sevkediyoruz.
Bu gün biz enternasyonal bir güç olarak yenilmez bir
durumdayız. Çünkü herhangi bir devletin hücumuna uğrarsak diğer devletler
tarafından destekleniriz. Yahudi olmayan halkların; kuvvet karşısında
yaltakçılık ettikleri halde zayıfların karşısında merhametsiz olmak, hatalar dan
kaçınmaz ve cürümlere karşı müsamahakar, hür sosyal sistemin muhaliflerine
tahammü! etmeğe isteksiz oldukları halde cesur bir istibdadın şiddeti altında
dîn uğrunda ölen kimse kadar sabırlı olmak gibi hususlarda derin alçaklık içinde
bulunanları bize bağımsızlık için yardım eden vasıflardır. Bugünün başbakan
diktatörlerine sabırla katlanan ve onların suiiistimallerine tahammül eden
Yahudi olmayan haklar, bunların en az bir kısmı için yirmi kralın kafasını
uçururlardı.
Halk kitlelerinin bu mantıksız,
birbirini tutmaz hali, aynı mahiyette görünen
olaylar karşısındaki tutumu nasıl izah edilebilir?
Bu, diktatörlerin kendi ajanları vasıtası ile halkların
kulağına bu suiistimaller ile devlete verecekleri zararın halkların refahı,
onların hepsinin enternasyonal kardeşliği, onların dayanışması ve haklarının
eşitliği gibi yüksek bir gaye ile olduğunu söylemeleri vakıası ile izah
edilebilir. Tabiî onlar bu birleşmenin sadece bizim hakimiyetimizdeki idare
altında başanlınası gerektiğini söylemezler.
Böylece halk dürüst kimseleri
mahkum eder ve suçlu kimseleri suçsuz çıkarır, her ne isterse yapabileceğine
gittikçe doha çok inanır. Bu durum sayesinde halk her türlü muvazeneyi yok
eder ve her adımda
karışıklık meydana getirir.
Hürriyet kelimesi insan topluluklarım her kuvvete, her
çeşit otoriteye, hatta Aflah'a ve yaratılış kanunlanna karşı savoşa sevkeder.
Bunun içindir ki biz krallığımızı kurduğumuz zaman, zalim bir prensip ifade eden
ve kitleleri kana susamış hayvanlar haiine getiren bu kelimeyi hayat lugatından
silmeğe mecbur olacağız.
Gerçekten bu hayvanlar her zaman kan içip doydukiarında
yeniden uykuya dalarlar ve o zamanlarda zincirlerine kolaylıkla vurulabilirler.
Fakat onlara kan verilmezse uyumazlar ve mücadeleye devam ederler.
PROTOKOL 4
Her cumhuriyet bir takım safhalardan geçer. Bunların
birincisî, oraya buraya atılan kol avamın ilk günlerdeki çılgınca Öfkesinî
ihtiva eder. İkincisi, demagoji safhasıdır ki, bundan anarşi doğar ve bu da
kaç;nılmaz olarak istibdada götürür. Artık kanunî ve açıktan açığc ve bundan
doiayı mes'uliyeti haiz bir istİbdaC değil, fakat görünmeye ve esrarlı bir
şekilde gizlenmiş, bununla beraber bir gizii teşkilatın ellerinde olduğu
hissedilen bir istibdad. Bunun hareketleri bir paravana gerisinde ve her çeşit
ajanın arkasında çalıştığı nisbette vicdansızca olur. O ajanları değiştirmek
sadece zararsız değil, fakat devamlı değiştirme sayesinde uzun müddetli
hizmetlerin mükafatlandırılması için kaynakların harcanmasını önlediğinden gizti
kuvvete gerçekten yardımcıdır da.
Görünmeyen bir kuvveti kim ve ne gibi bir durumda
devirebilir? Bizim kuvvetimiz tamamen böyle bir kuvvettir. Yahudi olmayanların
masonluğu, bir paravana olarak bize ve amaçlarımıza körü körüne hizmet eder.
Fakat kuvvetimizin hareket planı, hatta onun tam hedefi .bütün halk için
bilinmeyen bir sır olarak duruyor.
Hürriyet de; Allah'a îman ve insanların kardeşliği
temeline dayansa, yaratılışın insanları, derecelere ayıran kesin kanunları
tarafından reddedilen eşitlik telakkisine bağlanmasa, zararsız olarak ve halkın
refahım bozmaksızın devlet ekonomisindeki yerini alabilirdi. Böyle bir îmanla
bir halk toplumu dînî idare mıntıkaiarının vesayeti altında idare edilebilir ve
Allah'ın yeryüzünde tertip ettiği nizama itaat ederek manevî çabanın rehberlik
eden eli altında rahat ve saygılı bir şekilde yürürdü. Bu sebepledir ki bütün
îmanların ei altından mahvına çalışmak, Yahudi olmayanların kafalarından Allah
ve maneviyat dkşüncelerini koparmak ve onların yerine aritmetik hesaplar ve
maddî ihtiyaçları yerleştirmek bizim için zaruridir.
Yahudi olmayaniara düşünme ve farkına varma hususunda
vakit bırakmamak için onların akimi sanayi ve ticarete çevirmelidir. Böylece
bütün milletler kar peşinde ve yarışında bütün bütün yutulacaklar ve müşterek
düşmanlarım farketmiyeceklerdir. Fakat yine de hürriyetin Yahudi olmayanların
toplumlarım parçalayıp yıkması için sanayii spekülatif temele oturtmalıyız.
Netice olarak sanati ile topraktan ne çıkarılmış ise onların ellerinden kayarak
spekülasyona yani bizim sınıflarımıza geçecektir.(Protokollar Forma: 3)
Üstün gelmek için yapılan şiddetli mücadele ve ekonomik
hayata yayılacak sarsıntılar rıureketli, soğuk ve merhametsiz toplumlar meydana
getirecektir ve şimdiden getirilmiştir de. Bu toplumlar yüksek siyasete ve dîne
karşı kuvvetli bir nefret besleyeceklerdir. Onların yegane kılavuzu kar yani
altın'dır, onunla elde edecekleri maddî zevklerden dolayı ona tapacaklardır.
Sonra vakti gelince Yahudi olmayanların aşağı tabakaları, iyiyi elde etmek için
değil, hatta servet kazanmak için değil, fakat sadece imtiyazlıtara karşı
kinlerinden dolayı, bizim iktidar rakiplerimiz olan Yahudi olmayanların
alimlerine karşı bizi takip edeceklerdir.
PROTOKOL 5
Bozulmanın her yere girdiği,
zenginlerin sadece yarı dolandırıcılık düzenlerinin becerikli sürpriz taktikleri
ile kazanç sağladıkları, gevşekliğin hüküm sürdüğü, ahlakın gönüllü olarak kabul
edilen prensiplerle değil cezaî tedbirler ve sert kanunlarla muhafaza edildiği,
îman ve memlekete dair duyguların kozmopolit inançlarla silindiği toplumiara ne
şekilde bir idare tarzı verilebilir? Bu toplumlaro biraz sonra anlatacağım
istibdaddan başka ne şekilde bir idare verilebilir? Biz cemiyetin bütün güçlerim
ellerimize alabilmek
için sıkı bir şekilde merkezleştirilmiş bir hükümet meydana getireceğiz,
tebamızın siyasî hayatinin bütün faaliyetlerini yeni kanunlarla mekanik bir
tarzda düzenleyeceğiz. Bu kanunlar Yahudi olmayanlar tarafından tanınmış olan
bütün müsamaha ve hürriyetleri birer birer geri alacak ve bizim krallığımız
herhangi bir anda ve her yerde bize söz ile veya fiilen karşı gelecek olan
herhangi bir Yahudi olmayan şahsı yok edecek derecede muhteşem bir istibdad ile
temayüz edecektir.
Benim söylediğim şekilde bir istibdadın bu günkü
gelişme durumu ile bağdaşamıyacağı bize söylenecektir. Fakat ben size bunun
olacağtnı ıspat edeceğim.
Halk, tahtlarında oturan krallara Allah'ın iradesinin
izharı olarak baktığı zamanlarda kralların müstebid iktidarına mırıldanmadan
itaat ederlerdi. Fakat biz onların kafalanna kendi hakları mevzuunda telakkiler
îma ettiğimiz günden beri tahtların sahiplerim alelade şahıslar gibi görmeğe
başladılar. Biz onları Allah'a îmanlanndan da uzaklaştırdık. O zaman iktidarın
kuvveti halkın sahip olduğu sokaklara fırlatıldı ve bizim tarafımızdan ele
geçirildi.
Bundan başka
kurnazca dalavereler ile ortaya konan
teori ve sözler vasıtası ile, genel hayatın
düzenleriyle ve her çeşit diğer desiseler ile kitleleri ve fertleri yönetmek
sanatı gibi bizim idareci beynimizin uzmanlarına ait olan hususlarda Yahudi
olmayanlar bir şey anlamazlar. Analiz ve müşahadeler, küçük çıkarlar üzerinde
hassasiyetle durma gibi maharetlerde bizim rakibimiz yoktur. Siyasî faaliyet
planları çizmede ve dayanışmada bizimkihden fazlası mevcud değildir. Bu hususta
yalnfz Cizvitler bizimie mukayese edilebilir. Fakat biz kendi gizli
teşkilatımızı daima gölgede tutarak, onları açık bir teşkilat olmaları sebebiyle
düşüncesiz avamın gözünden düşürmek yolunu bulduk. Bununia beraber muhtemelen
Dünya için kendi hükümdarı kim olsa aynıdır. Katoliklerin başı da olsa bizim
Siyon kanından müstebidimiz de olsa. Fakat biz
seçilmiş kavime bunu bir kayıtsızlık mevzuu yapmak çok uzaktır.
Bir zaman için dünyadaki bütün Yahudi olmayanların bir
koalisyonu bizimie belki başarılı bir şekilde mücadele edebilirdi. Fakat onların
aralarında mevcud ve kökleri şimdi asla koparılıp çıkarılmayacak derecede derine
atılmış olan anlaşmazlıklar sebebiyle bu tehlikeye karşı emniyette
bulunmaktayız. Biz, Yahudi olmayanların şahsî ve kavmi hesaplarım, son yirmi
yüzyıl boyunca besleyip çok geliştirdiğimiz dinî ve ırkî kinlerim birbirlerinin
karşısına çıkardık. Bu sebepledir ki bize karşı kolunu kaldıran herhangi bir
yerdeki bir devlet destek görmeyecektir. Onların her biri hatırlannda tutmalıdır
ki bize karşı herhangi bir anlaşma kendisi için faydasız olacaktır. Biz çok
kuvvetliyiz. Bizim kuvvetimizden kurtuluş yoktur. içinde bizim esrarlı elimiz
bulunmadıkça milletler önemsiz bir hususi anlaşma bile yapamazlar.
Bizzat Allah tarafından bütün
dünyanın idaresi için bizim seçildiğimizi peygamberler söylemiştir. Allah bizi
bu vazifeyi görebilecek bir zeka ile teçhiz etti. Hasım tarafta bir zeka olsaydı
bize karşı hala mücadele edebilirdi. Fakat öyle olsa da yeni gelen bir kimse
eskidenberi yerleşmiş olan bir kimse ile denk olamaz. Bu sebeple aramızdaki
mücadele, dünyanın bu güne kadar asla görmediği şekilde merhametsiz olacaktı.
Evet onların zekösı çok geç yetişmiş oiacaktı. Bütün devlet mekanizmalannın
tekerlekleri bir motor kuvveti ile hareket ettirilir
ki o bizim ellerimizdedir. Devlet mekanizmalarının
bu motoru altındır. Siyon Liderlerimiz tarafından icad edilen politik ekonomi
ilmi uzun zamandanberi sermayeye şahane nüfuzunu vermiş bulunmaktadır.
Sermayenin engelsiz olarak işletilmesi için o, sanayi
ve ticarette inhisar tesis etmek hususunda, hür olmalıdır. Bu, şimdiden görünmez
bir el tarafından dünyanın her tarafında İcra safhasına konulmaktadır. Bu
hürriyet, sanayi ite meşgul olanlara siyasî bir kuvvet verecek, bu da halka
baskı yapmağa yardımcı olacaktır. Bu günlerde halkları silahsızlandırmak onları
harbe sevketmekten, alevler içinde yanan ihtirasları bizim menfaatımıza
kullanmak onların ateşini söndürmekten ve başkalannın fikirlerini alıp onların
manalarım bize uygun şekilde değiştirmek onları kökünden kazımaktan daha
ehemmiyetlidir.
Yöneticiliğimizin en mühim amacı şu hususları ihtiva
eder: Halkın zihnini tenkid İle bozmak, onu mukavemet uyandıran ciddî
düşüncelerden uzaklaştırmak, zihnî kuvvetleri boş nutukların sahte savaşı ile
meşgul etmek.
Her çağda dünya halkları da fertler gibi sözleri iş
şeklinde kabul etmişlerdir. Çünkü onlar genel arenadaki gösteri ile tatmin
olurlar ve vadleri icraatın takib edip etmediğine nadiren dikkat ederler. Bundan
dolayı biz halka söz İle hitab edilecek müesseseler kuracağız ve bu mü esseseler gelişmeye olan faydalarının beliğ delilini
vereceklerdir.
Her yöndeki bütün partilerin serbest dış görünüşlerini
zahiren kabulleneceğiz ve bu dış görünüşlere nutuklarda ses vereceğiz. Nutuk
veren kimseler o kadar konuşacaklar ki dinleyicilerin sabrım tüketecek ve nutka
karşı bîr nefret hasıl edeceklerdir.
Kamuoyunu avucumuzun içine almak gayesiyle her taraftan
birbirlerine zıd fikirleri netice çıkamayacak şekilde karşı karşıva getirerek,
bu karışıklık içinde Yahudi olmayanların başlarınin dönmesi ve her çeşit siyasi
mevzularda hiç bir fikir sahibi olmamanın en iyi hal olduğu kanaatine varmaları
için, yeterli bir zaman boyunca çahşarak onları şaşkın hale getirmeliyiz. Halkın
siyasî mevzuları anlamaması gerekmektedir. Çünkü o mevzular yalnız halkı idare
edenler tarafından anlaşılır. İşte bu birinci sırdır.
Hükümetimizin başarısı için zarurî olan ikihci sır
aşağıdaki hususları ihtiva eder: Millî başarısızlıkları, ihtirasları ve medenî
hayat şartlarım çoğaltmak. Böylece keşmekeş doğuran bir durum içinde bir
kimsenin nerede bulunduğunu bilmesi imkansız olacak ve neticede halk
birbirlerini anlamaz duruma gelecektir. Bu tedbir başka bir yoldan da bize
hizmet eder. Şöyle ki, bütün partilerin arasına anlaşmazlık eker, hala bize
boyun eğmek istemiyen bütün toplu güçleri yerinden çıkarır ve işimize herhangi
bir derecede engel olabilecek herhangi bir şahsî te
şebbüsün cesaretini kırar. Bize
karşı şahsı teşebbüsten daha tehlikeli bir şey yoktur: Eğer
o, arkasında bir dahîye sahipse böyle bir şahsî
teşebbüs oralarına anlaşmazlık ektiğimiz, milyonlarca kişinin yapabileceğinden
fazla şey yapar. Biz, Yahudi olmayan cemiyetlerin eğtimini o şekilde
yönetmeliyiz ki her ne zaman şahsî teşebbüs isteyen bir mevzu ile karşılaşsalar
meyus bir acz içinde elleri böğürlerinde kalsın. Çalışma hürriyetinin neticesi
olan büyük cabalar bir başkasının hürriyeti İle karşılaşınca kuvvetleri tüketir.
Bu çarpışmadan ağır ahlakî sarsıntılar, hareketler ve başarısızlıklar ortaya
çıkar. Bütün bu vasıtalario Yahudi olmayanların kuvvetim o şekilde azar azar
tüketeceğiz ki ontar bize Dünyanın enternasyonal iktidarım sunmaya mecbur
olacaklardır. Bu durum herhangi bir şiddet hareketinde bulunmaksızın Dünyanın
bütün devletierinin kuvvetlerini tedricen yutmağa ve bir üstün hükümet teşkil
etmeğe bizi muktedir kılacaktır. Bu günün hükümdarları yerine bir hayalet
dikeceğiz ki ona yüksek hükümet idaresi denilecektir. Onun elleri bir kıskaç
gibi her istikamete uzanacak ve onun teşkilatı öyle muazzam ölçülerde olacaktır
ki Dünyanın bütün milietierine boyun eğdirmekte başarısızlık göstermiyecektir.
PROTOKOL 6
Biz yakında büyük paraların
hazineleri olacak muazzam inhisarlar kurmaya başlayacağız. Yahudi olmayanların
geniş servetleri bile o derece bunlara dayanacaktır ki siyasî mahvoluşun
... ertesi günü
devlet kredileri ile birlikte batıp gideceklerdir.
Burada hazır bulunan ekonomistler, bu tertibin
ehemmiyetim bir kere tasavvur edin!
Bizim yüksek hükumetimîzi, bize gönüllü olarak İtaat
eden kimseleri koruyan ve onlara iyilik eden bir durumda göstererek mümkün olan
her yol ile onun önemini arttırmalıyız.
Siyasî bir güç olan Yahudi olmayanların aristokrasisi
öldü. Bizim onu hesaba katmağa ihtıyacırruz yoktur. Fakat arazi sahibi olarak
kendi kendilerine yeter oldukları müddetçe hala bize zararlı olabilirler. Bundan
dolayı her ne pohasına olursa olsun onları topraklanndan uzaklaştırmak bizim
için elzemdir. Arazi vergilerinin arttırılması ile arazilere borç yüklenerek bu
amaç en iyi bir şekilde elde edilecektir. Bu tedbirler arazi sahipliğin!
engelleyecek ve arazi sahiplerim aciz ve kayıtsız şartsız İtaat etme durumunda
tutacağız.
Yahudi olmayanların aristokratları kendilerihi az ile
tatmin etmekte irsî olarak kabiliyetsizdirler. Çabucak yanıp bitecek ve
söneceklerdir.
Ayni zamanda ticaret ve sanayii, fakat en başta
vazifesi sanayie mukabil bir kuvvet teşkil etmek olan spekülasyonu şiddetle
himaye etmeliyiz. Spekülatif sanayiin yokluğu öze! ellerde sermayeyi çoğaltır ve
toprağı emlak bankalanna borçluluktan kurtararak ziraatin eski haline gelmesine
hizmet eder. Biz sanayiin hem emeği hem de sermayeyi araziden çekip çıkarmasını
ve spekülasyon vasıtası ile Dünyanın bütün parasının elimize geçmesini bu
suretle bütün Yahudi olmayanların proleterya saflanna attimasını arzu ediyoruz.
O zaman Yahudi olmayanlar başka bir sebep için olmasa bile var olma hakkını elde
etme için önümüzde eğileceklerdir.
Yahudi olmayanların sanayiini
tamamen çökertmek için Yahudi olmayanların arasına geliştirdiğimiz lüksü ve
spekülasyonun yardımına getireceğiz. Çünkü lüks için hırslı talep, herşeyi yutup
bitirmektedir. Biz işçi ücretlerini yükselteceğiz, fakat bu işçilere hiçbir
menfaat sağlamıyacaktır. Çünkü biz aynı zamanda hayat için en
lüzumlu şeylerin fiyatlannda da yükselme meydana
getireceğiz ve bunun ziraat ve hayvancılıktaki gerileme sebebiyle olduğunu iddia
edeceğiz. Ayrıca işçileri anarşiye ve sarhoşluğa alıştırarak istihsal
kaynaklarım kurnazlıkla ve el altından derin bir şekilde mahvetmeğe çalışacağız.
Aynı zamanda bu tedbirlerle yanyana olarak Yahudi olmayanların eğitim görmüş
bütün güçlerini ortadan kaldırmak için her tedbiri alacağız.
Bu faaliyetlerin gerçek manalarının vaktinden önce
Yahudi olmayanların gözlerine carpmamosı için bu faaliyetleri «işçi sınıfına
hizmet hususunda ateşli bir arzu ve politik ekonominin büyük prensipleri»
iddiaları ile maskeliyeceğiz. Politik ekonomide ise bizim ekonomik
nazariyeSerimizin enerjik, bir propogandosı sürdürülmektedir.
PROTOKOL 7
Silahlanmanın hızlandıriiması ve
polis kuvvetlerinin artırılmast yukarda bahsedilen planların yerine getiriimesi
için tamamen elzemdirler. Biz
istiyoruz ki Dünyadaki bütün devletlerde bizlerden başka ancak proleterya
sürüleri bizim menfaatlarımıza bağlı birkaç, milyoner, polisler
ve askerler bulunsun.
Baştanbaşa bütün Avrupa'da ve
Avrupa ile münasebetleri vasıtası ile diğer kıtalarda karışıklıklar,
anlaşmazlıklar ve düşmanlıklar meydana
getirmeliyiz. Bununla biz iki menfaat etde ederiz. İlk olarak, istediğimiz yerde
karışıklıklar meydana getirmek veya sükuneti temin etmek kuvvetine sahip
olduğumuzu iyice bilecek olan bütün memleketleri kontrol altında tutabiliriz.
Bütün bu memleketler bizde kaçınılmaz bir baskı gücü görmeğe alıştıktırlar.
İkinci olarak da siyasî vasıtalarla ekonomik anlaşmalarla veya borç
yükümlülükleri ile her devletin kabmelerinde gördüğümüz bütün iplikleri
entrikalarımızıa
karmakarışık bir hale getireceğiz. Bu hususta başanya ulaşmak için müzakereler
ve anlaşmalar sırasında büyük kurnazlık ve tesir kullanmalıyız. Fakat «resmî
lisan» denilen hususlarda bunun zıddı taktikleri kullanacak, dürüstlük ve
uysallık maskesi takınacağız. Dikkatlerine sunduğumuz şeylerin yalnız dışına
bakmaya alıştırdığımız Yahudi olmayan millet ve hükümetler bu durumda bizi hala
insan soyunun iyilik edici ve
kurtarıcıları olarak kabule devam edeceklerdir.
Bize karşı muhalefet
hareketlerinin hepsine, buna cür'et eden memleketin komşularınin
ilan edeceği bir harb ile cevap verme durumunda olmalıyız. Fakat eğer o komşular
da bize karşı gelme tehlikesine atılırlarsa o zaman
bir Dünya harbi ile mukavemet göstermeliyiz.
Siyasette başarının başlıca sebebi teşebbüslerindeki
gizliliktir. Diplomatın sözü işlerine uymamalıdır.
Biz ihmal edilebilecek birkaç istisnası ile şimdiden
tamamen ellerimizde olan basın vasıtası ile gizlice suflörlük ettiğimiz ve kamu
oyu oiarak takdim edeceğimiz şeyle, istediğimiz sonuca şimdiden yaklaşmakta olan
geniş bir şekilde tasarlanmış planımızın gösterdiği yönde faaliyette bulunmaya
Yahudi olmayan hükü metleri mecbur etmeliyiz.
Avrupa'nın Yahudi olmayan
hükümetlerim kontrol altında tutma sistemimiz kısaca şöyle özetlenebilir:
Onlardan bir tanesine karşı kuvvetimizi yıldırıcı teşebbüslerle göstereceğiz.
Hepsine karşı ise; eğer bize karşı umumi bir ayaklanmaya imkan verirsek,
Amerika, Çin ve Japonya topları ite
cevap vereceğiz.
PROTOKOL 8
Hasımlarımızın bize karşı
kullanabilecekleri bütün silahlar ile kendimizi silahlandırmalıyız, Anormal bir
şekilde küstahça ve haksız görünecek hükümler söylemeğe mecbur kalacağımız
haller için kanunî terimler lügatından en ince ifade gölgelerim ve düğümlü
noktaları bulup çıkarmalıyız. Çünkü bu kararların kanunî şekle dökülmüş en
yüksek ahlak prensipleri olarak görünecekleri ifadeler içinde ileri sürülmeleri
mühimdir. Bizim yöneticiliğimiz, aralannda çalışmağa mecbur olacağı bütün
medeniyet kuvvetleri ile kendini kuşatmalıdır. O, kendisini siyasî konuların
yazarları, hukuk tatbikatçıları, idareciler, diplomatlar ve nihayet bizim Özel
okullarımızda hususî üstün talim ve terbiye görmüş kimseler ile kuşatacaktır. Bu
kimseler sosyal yapının bütün sırlarının bilgisine sahip olacaklar, siyasî
alfabeler ve sözler ile tertip edilecek her lisanı
bilecekler, insan mizacının üzerinde işlemeğe mecbur olacakları bütün hassas
telleri ile beraber, bütün derinliklerinaen haberdar olacaklardır. Bu teller
Yahudi olmayanların düşünüş şekli, onların temayülleri, kusurları, kötü huyları,
meziyetleri, sınıf ve durumlarının hususiyetleridir. Söylemeğe lüzum
yoktur ki otoritenin yukarda bahsettiğimiz kabiliyetli yardımcıları,
kendilerinin idarî işlerim, o işlerin gayesinin ne olduğunu düşünme zahmeti
vermeksizin ve o işlerin ne için lüzumlu otduğunu asla incelemeden yapmağa
alıştırılmış olan Yahudi olmayan kimseler arasından alınmayacaktır. Yahudi
olmayanların idarecileri kağıtları okumadan imzalarlar ve onlar ya ücret için
veya İhtiras sebebiyle hizmet ederler.
Biz hükümetimizi İktisatçıların tüm dünyası İle
kuşatacağız. Şu sebeple k,i iktisadî ilimler. Yahudilere verilen öğretimin
başlıca mevzuunu teşkil ederler. Yine bizim etrafımızda bankerler, sanayiciler,
sermayedarlar ve bilhassa milyonerlerin tüm kadrosu bulunacaktır. Çünkü esasında
herşey rakamlar meselesi ile halleledilecektir.
Devletimizde sorumlu mevkileri Yahudi kardeşlerimize
tevdi etmekte herhangi bir tehlike mevcud olmayacağı zamana kadar, bir zaman
tehlike mevcut olmayacağı zamana kadar, bir zaman için bu mevkileri mazisi kötü
şöhreti kendileri ile halk arasında bir uçurum teşkil eden şahısların ellerine
vereceğiz. O şahıslar eğer bizim emirlerimize itaat etmezlerse cezaî sorumluluk
ile veya ortadan kaybolma durumu ile karşılaşacaklardır. Bunlar o şahısları son
nefeslerine kadar bizim menfaatlerimizin müdafii yapmak içindir.
PROTOKOL 9
Prensipterimizin
tatbikinde içinde yaşaaiğınız ve faaliyet
gösterdiğiniz memleketin halkının karakterine dikkat edin. Bu prensiplerin umumî
bir şekilde ve aynen tatbiki halkın bizim modelimizde yeniden eğitilmiş olacağı
zamana kadar başarılı olamaz. Fakat göreceksiniz ki bunların tatbikine tedbirli
bir tarzda yaklaşarak on sene geçmeden en sabatkar karakter değişecek ve halen
bize İtaat ettirmiş olduklarımızın soflarına yeni bir halk toplumu daha
eklenecektir.
Aslında bizim masonik parolomızın ifadeleri olan
liberal kelimeler yani «hürriryet, eşitlik, kardeşlik», biz krallığımızı
kurduğumuz zaman bizim tarafımızdan artık birr parola teşkil etmeyen ve sadece
bir idealizm ifade eden sözler haline yani «hürriyet hakkı, eşitlik vazifesi,
kardeşlik ideali» şekline çevrilecektir. Böylece o şekle sokulacaktır ki boğayı
boynuzlarından yakalamış olacağız. Biz şimdiden
kendimizinkinden başka her çeşit idareyi, her ne kadar onlardan çoğu hukukan
mevcud bulunuyorlarsa da, fiilen yok etmiş bulunuyoruz. Şimdiki zamanda eğer
herhangi bir devlet bize karşı bir itirazda bulunursa, bu durum bizim önceden
verdiğimiz yetki ve bizim emrimiz iledir. Çünkü onların Yahudi düşmanlığı küçük
yaştaki kardeşlerimizi terbiye etmemiz hususunda bize gereklidir. Daha fazla
açıklamaya girmeyeceğim Çünkü bu mesele aramızda birçok defalar müzakere mevzuu
teşkil etmiştir.
Faalivetlerimizin sahasını sınırlayacak engeller
mevcud değildir. Bizim üstün hükümetimiz kabul edilen terminolojide kuvvetli ve
tesirli —diktatörlük— kelimesi ile vasıflandırılan kanun dışı şartları içinde
bulundurur. Size bir vicdan rahatlığı içinde anlatmak durumundayım ki
lider atma binmiş olarak ve bütün askerlerimizin başı olarak, biz kanun
yapıcılar, hukukî ve cezaî kararlar infaz edeceğiz, biz öldüreceğiz ve biz
affedeceğiz. Biz irade kuvveti ile idare edeceğiz, Çünkü ellerimizde bir
zamanlar kuvvetli olan şimdi ise tarafımızdan mağlüb edilmiş bulunan bir
partinin küçük parçaları var. Elimizdeki silahlar hudutsuz ihtiras, yanan hırs,
merhametsiz hınç, kin ve garazdır.
Kerseyi yutan terör usulleri bizimdir. Hizmetimizde her
fikir ve her nazariye mensubu şahıslar, monarşiyi geri getirmek isteyenler,
demagoglar, sosyalistler, komünistler ve her çeşitten ütopik halciler vardır.
Biz onların hepsini vazifeye koştuk. Onların her biri kendi hesabına otoritenin
son kalıntliarının dayanaklarım yok ediyor ve düzenin bütün kurulu şekillerini
devirmeğe çabalıyorlar. Bu faaliyetler sebebi ile bütün devletler işkence
içindedir. Onlar sükun istiyorlar, Onlar sulh için her şeyi feda etmeğe
hazırdırlar. Fakat biz onlaro sulh vermeyeceğiz; ta ki onlar bizi enternasyonal
üstün hükümetimizi açıkça ve itaatkar bir şekilde tanıyınçaya kadar.
Halk, sosyalizm meselesinin beynelmilel bir anlaşma
yolu ite haliedilmesi lüzumuna dair sesini yükseltti. Ayrı partiler içerisinde
bölünme onları bizim ellerimize verdi. Çünkü İddialı birmücadeleyi devam
ettirmek için paraya sanıp olmalıdır, ve bütün para bizim ellerimizdedir.
Tahtlarında oturan Yahudi olmayan
kralların berrak görüşlü kuvveti ile avam kitlelerinin
kör kuvveti arasındaki
birlikten korkmamız için sebep olabilirdi. Fakat böyle bir ihtimale karşı
lüzumlu bütün tedbirleri almış bulunuyoruz. Biz bu iki kuvvetin arasına
karşılıklı terör şeklınde bir siper inşa ettik. Bu suretle halkın kör kuvveti
bizim desteğiniz olarak duruyor. Biz, ancak biz, onlara bir lider tedarik
edeceğiz ve tabiî onları bizim hedefimize giden yola yönelteceğiz.
Kör halk kitlelerinin elinin bizim kılavuzluk eden
elimizden ayrılıp kendi basma serbest ka!mamosı için, bilfiil şahsen olmasa dahi
ideolojik sahadaki biroderierimizin en güvenilir olanlarından bazıları vasıtası
ile her vesileyle onlarla yakın bir beraberlik içinde olmalıyız. Biz yegane
otorite olarak tanındığımız zaman umumî yerlerdeki halk ile şahsen konuşacağız
ve onlara siyasî meseleler üzerinde, fakat o meseleleri bize uygun istikamete
çevirmek suretiyle ders vereceğiz.
Köy okullarında ne öğretildiğin! kim tahkikedecek?
Fakat bir hükümet elçisi veya bizzat tahtındaki kral bir şey söyleyecek olsa
derhal bütün devletin bundan haberdar olmaması imkansızdır. Çünkü bu, halkın
ağzı ile dışarıya yayılır.
Yahudi olmayanların müesseselerini vaktinden evvel
yıkmamak için ona hünerle ve hassasiyetle dokunduk ve onların mekanizmasını
hareket ettiren zembereklerin uçlarım ele geçirdik. Bu zemberekler düzeninin
sıkı fakat tam hassas yerinde bulunurlar. Biz onların yerine, liberalizmin
karşıklığa verdiği ruhsatı yerleştirdik. Biz kanunların icrasına. seçim
işlerinin yürütülmesine, basma, icrasına, seçim işlerinin yürütülmesine, basma,
şahsın hürriyetine ve bilhassa hür olarak mevcud oluşun köşe taşları olan
terbiye ve eğitime ellerimizi sokmuş bulunuyoruz.
Yanlış oldukları bizce bilinen, bununla beraber
tarafımızdan telkin edilen prensip ve teoriler içinde yetiştirmek suretiyle
Yahudi olmayanların gençliğim aldattık, şaşırttık ve bozduk.
Mevcud kanunlar üzerinde esaslı değişiklik
yapılmaksızın ve sadece onlara birbirine zıd yorumlar içinde yanlış mana vererek
neticeler alınması yolunda bazı büyük hamleler yaptık. O neticeler, evvela bu
yorumların kanunları maskelemesi sonra da karışık kanunlar ağın' anlamayı
imkansız hale getirmesinden dolay! onları hükümetlerin gözünden tamamile
gizlemesi gerceğinde ifadesini bulur.
Meseleleri hakem kararı
ile halletme nazariyesinin menşei işte budur.
Yahudi olmayanlar eğer zamanı gelmeden neler cereyan
ettiğini tahmin ederierse onların bize karşı silahla ayaklanacaklarım
söyleyebilirsiniz, Fakat biz Batı'dan buna karşı öyle korkutucu bir terör
manevrası hazırladık ki en cesur kalpler bile ürker. Metrolar, yeraltı geçitleri
o zamandan evvel oralardan bu başşehirler bütün teşkilatları ve arşivleri ile
birlikte havaya uçurulacaklardır.
PROTOKOL 10
Bu gün evvelce söylediğim bir sözü tekrarlamakla
konuşmaya başlayacağım ve hükümet ile halkların, siyasette dış görünüş ile
yetindiklerini aklınızda tutmanızı rica edeceğim. Gerçekten temsilcileri,
enerjilerinin çoğunu zevkleri için harcarken Yahudi olmayanlar, hadiselerin
altında yatan manayı nasıl farkedebilir? Bunun ayrıntılarına dikkat etmek
hareket halîımız için en mühim hususlardandır. Yetkilerin taksimi, konuşma,
basın, din (îman) hürriyetleri, cemiyetler kanunu, kanun önünde eşitlik,
mülkiyet ve mesken dokunulmazlıkları, vergilendirme (gizlenmiş vergiler),
kanunların makabline şümulü mevzuları üzerinde duracağımız vakit bunun bize
yardımı olacaktır. Bütün bunlar halkın Önünde doğrudan doğruya ve açıkça temas
edilmemesi gereken meselelerdir. Bunlara temas etmenin zarurî olduğu hallerde
sınıf sınıf sayılmamalı sadece muasır hukuk prensiplerinin tarafırnızdan kabul
edildiği ayrıntılı açıklamalara girmeden ilan edilmelidir. Bu hususta sükut
etmenin sebebi bir prensibin ismini zikretmemekie dikkati çekmeden onlardan
herhangi birini bırakmak için kendimize hareket serbestliği kazandırmaktadır.
Eğer onların hepsi sınıf sınıf sayılsaydı onların hepsi o zaman verilmiş gibi
görüneceklerdi.
Avam, siyasî güçte istidat sahibi kimseler için hususî
bir sevgi ve saygı besler ve onların bütün şiddet hareketlerim hayranlıkla
karşılar, «aşağılık bir iş fakat zekice hazırlanmış», bir oyun, fakat nasıl
kurnazca oynanmış, ne muhteşem bir şekilde tatbik edilmiş, ne büyük cüret...»
Bütün
milletleri, projesi bizim tarafımızdan çizilen yeni aslî yapının inşa edilmesi
vazifesine çekeceğimize güveniyoruz. Bu sebeple ilk önce kendimizi
silahlandırmamız ve kendimizde kesinlikle pervasız bir cür'et ve yolumuzdaki
bütün engelleri yıkacak olan faal işçilerimizın şahsında dayanılmaz ruh kuvveti
toplamamız bizim için zaruridir.
Hükümet darbemizi başardığımız
zaman çeşitli halklara şöyle diyeceğiz: «Her şey çok kötü bir şekilde idi,
herkes izdırab İle ezildi. Biz size eziyet veren sebepleri, milliyetler,
hudutlar, tedavüldeki paraların farklılıkları — ortadan kaldınyoruz. Tabiî bize
itaat sözü verip vermemekte serbestsiniz, fakat bizim size ne sunduğumuz
hususunda siz herhangi bir deneme yapmadan onun sizce teyid edilmesinin doğru
bir hareket olması mümkün müdür?(Protokotlar Forma;
4) O zaman avam bizi övecek ve bizi ümid ve
intizarın hep birlikte yapılan zafer alayında ellerinin üzerinde
taşıyacaklardır. İnsan nevîi mensuplarının en ufak ünitelerine bile grup
toplantıları ve anlaşmaları ile rey vermeği öğreterek bizi Dünya tahtına
oturtacak, alet yaptığımız seçim, o zaman amaçlarına hizmet etmiş olacak ve bizi
mahkum etmeden evvel son defa olarak, bizi yakından tanımak hususundaki müşterek
bir arzunun açıklanmasında rolünü oynayacaktır.
Bunu sağlamak, kesin bir çoğunluk tesis edebilmek için
sınıf ve vasıf farkı gözetmeden herkese rey verdirmeliyiz. Çünkü kesin çoğunluk,
eğitim görmüş servet sahibi sınıfların reyleri ile elde edilemez. Bu hususta
herkese kendine fazla önem verme hissi telkin ederek Yahudi olmayanlar arasında
ailenin ve tahsil ve terbiye ile ilgili değerlerinin önemini yok edeceğiz ve
ferdî düşüncelerinin ayrılması imkanım ortadan kaldıracağız. Tarafımızdan idare
edilen avamın öne geçmesine müsaade etmeyeceğiz, hatta onları dinlemiyeceğiz.
Onlar bize itaat ve teveccühün karşılığı olarak kendilerine ödediğîmiz şey olan
yalnızca bizim sözlerimizi dinlemeye alışıktırlar. Böylece biz kör ve büyük 6ir
kuvvet meydana getireceğiz ki bu kuvvet avamın liderleri olarak onların basma
geçirdiğimiz aianlarımızın yol göstermesi olmadan asla hiçbir yöne hareket etme
durumunda olamayacaktır. Halk bu rejime boyun eğecektir. Çünkü kazançtan,
zevkleri ve her çeşit menfaatlannın reçetesinin bu tiderlere dayanacağım
bileceklerdir.
Bir hükümetin planım yalnız bir
beyin hazırlamalıdır. Çünkü eğer birçok kimsenin zihninde bölünüp parçalanmasına
müsaade edilirse asla sağlam bir şekilde perçinlenmez. Bundan dolayı bizim
hareket planım bilmemize izin verilebilir, fakat ondaki mahareti, onu meydana
getiren parçaların birbirine bağlılığım, çümielerin gizli manasının tatbiki
kuvvetini altüst etmeyeHm diye, onu müzakere etmemize müsaade edilemez. Bu çeşit
bir işte çok sayıda reyler vasıtası ile müzakere ve değişiklikler yapmak onun
üzerine her anlayışın ve her yanlış aniayışın damgasım basar ki bunlar onun
derinliğine nüfuz edemez ve gizli entrikalarına uzanamaz.
Biz planlanmızın tesirli ve uygun bir şekilde tertip
edilmesini istiyoruz. Bundan dolayı rehberimizin zekasının eserini avamın
zehirli dişlerine veya hatta seçilmiş bir gruba fırlatmamalıyız.
Bu planlar mevcud müesseseleri hemen sim. di başaşağı
etmeyecektir. Bunlar onların yalnız ekonomilerinde ve bunun neticesi olarak da
gelişmelerinin bütün toplu hareketlerinde değişiklik yapacaktır ki böylece bizim
ptammızıda çizilen yollar istikametine yönelmiş olacaklardır.
Bütün memleketlerde çeşitli isimler altında mevcud
bulunan şeyler hemen hemen bir ve aynı şeylerdir. Temsil etme ve edilme.
Bakanlık, Senato, Devlet Şürası, Yasama ve Yürütme heyetleri. Size bu
müesseselerin birbirleri ile münasebetinin işleyişin! izah etmeğe lüzum
görmüyorum. Çünkü siz bunların hepsine vakıfsınız.
Yalnız şu hususa dikkat edin ki yukarda isimleri
söylenen müesseseler devletin birkaç mühim vazifesini karşılar. Üzerinde
durmanızı rica edeceğim ki «mühim» kelimesin! ben müesseseler icin değil, vazife
için kullandım. Netice olarak mühim olan müesseseler değil, fakat onların
vazifeleridir. Bu müesseseler kendi aralannda bütün idarî, teşriî, icraî yönetim
vazifelerini taksim etmişlerdir. Bundan dolayı insan vücudundaki organların
işlediği gibi işlerler. Eğer biz devlet makinelerinde bir parçayı bozarsak
devlet bir insan vücudu gibi hastalanacak ve ölecektir.
Liberalizm zehirini devlet organizmasına soktuğumuz
zaman onun bütün siyasî görünüşü değişikliğe uğradı. Devletler öldürücü bir
hastalığa yakalanmışlardır— kan zehirlenmesi. Geri kalan iş onların can
cekişmelerinin sonunu beklemektir.
Liberalizm anayasal devletleri
meydana çıkardı. Bunlar Yahudi olmayanların yegane koruyucusunun yani istibdadın
yerini aldı; ve bir
anayasa ise gayet iyi bildiğiniz' gibi bir anlaşmazlık, yanlış anlama,
çekişmeler, uyuşmazlıklar, semeresiz parti kışkırtmaları, parti kaprisSerinin
okulu olmaktan başka bir şey değildir. Kısaca devlet isterinin şahsiyeEini
yıkmağa hizmet eden her şeyin okulu. Konuşmacıların kürsüsü de basından daha az
tesirli değildir. İdarecileri hareketsizliğe ve güçsüzlüğe mahkum etmiş ve bu
suretle onları faydasız ve lüzumsuz kılmıştır. Gerçekten birçok memlekette
idareciler bu sebepten dolayı mevkilerinden indirilmişlerdir. O zaman
cumhuriyetler devri bir imkan dahiline girdi ve gerçekleştirilebildi ve sonra
biz hükümdarın yerine bir yönetim karikatürü, bizim kuklaiarımız, köielerimiz
olan mahlüklararasından, avamdan alınan bir başkan geçirdik. Bu bir mayın döşeme
idi ki biz Yahudi olmayan halkın altına döşedik. Hatta Yahudi olmayan bütün
halkların altına demeği tercih ederim.
Yakın bir gelecekte biz başkanların sorumluluğunu tesis
edeceğiz.
O vakit bizim şahsiyetsiz kuklamız
sorumtu olacağı için biz ehemmiyet verilmeyen kimseler durumunda olarak işleri
sonuçlandıracağız. İktidara gelmeye çabalayanların safları zayıflarsa.
başkanların bulunması zoriuğundan, neticede memleketi altüst
edecek bir çıkmaza
girilirse, bundan bize ne?..
Planımızın bu neticeyi hasıl etmesİ için biz seçimleri
öyle başkanlar lehine tertip edeceğiz ki mazisinde mesela Panama meselesi ve
sair meseleler gibi karanlık ve meydana çıkarılmamış leke bulunsun. O zaman
onlar bir taraftan açığa vurulmanın korkuşu içinde olarak, diğer tarafEan da
iktidar arzularım elde eden herkesin başkanlık imtiyazlarına, menfaatlarına ve
şerefine sahip olma hevesi içinde bulunarak bizim planlanmızın başansı için
güvenilir ajanlar olacaklardır. Meb'uslar meclisi, başkanları kendi içinden
seçecektir. Fakat biz onlardan yeni kanunlar teklif etme veya mevcud kanunlarda
değişiklikler yapma yetkisin; alacağız. Çünkü bu hak bizim tarafımızdan
elierimizde bir kukla okın sorumlu başkana verilecektir. •î'abiî başkanın
otoritesi bundan sonra imkan dahilinde her çeşit hücum için bir hedef olacaktır.
Fakat onu halka yani halkın temsilcileri vasıtası ile vereceği kararlara, diğer
bir ifade ile kendisi de bizim körükörüne kölemiz olan avamın çoğunluğuna
müracaat şeklinde kendini müdofa vasıtası ile teçhiz edeceğiz. Biz başkana kendi
basma harp ilan etme yetkisi de vereceğiz. Bu son yetki için başkanın bütün
memleketin ordusunun başkumandanı olarak ona kumanda etmeğe muktedir olabilmesi
gerektiği, yeni cumhuriyet anayasasının müdafaası için bunun lüzumlu olduğu
şeklinde bir mazeret göstereceğiz, Böylece bu anayasanın sorumlu temsilcisi
olarok onu müdafaa etme yetkisi kendisine ait olacaktır.
Kolaylıkla anlaşılabilir ki bu şartlarda kilidin
anahtarı bizim elimizde bulunacak ve bizden başka kimse artık yasama gücünü
yönetemiyecektir.
Bunun yanında yeni cumhuriyet anayasasının önsözü İle
siyasî gizliliğin muhafazası bahonesi ile meclisten hükümet tedbirterine dair
gensoru açmak yetkisin! alacağız ve ayrıca biz yeni anayasa İle temsilcilerin
sayışım asgariye indireceğiz. Bununla mütenasip olarak siyasî ihtirasları ve
siyasete duyulan hevesi azaltacağız. Eğer buhunta beraber küçük bir ihtimalle,
bu asgari miktar içinde dahi ihtiras ateşi ile tutuşurlarsabütün halkın
çoğunluğuna müracaat ve havale etme yolunu harekete geçirerek onları hükümsüz
kılacağız. Meclis ve Senato başkanlannın ve başkan yardımcılarımn tayinleri
başkana ait olacaktır. Parlamentoların devamlı toplantıları yerine onların
oturumlarım birkaç aya indireceğiz. Bundan başka başkanlar icra kuvvetinin başı
olarak parlamentoyu toplantıya çağırmak ve feshetmek yetkilerine ve bu son halde
yeni parlamento seçimlerim geciktirme yetkisine sahip olacaktır. Fakat esasında
kanuna aykırı olan bütün bu fiillerin neticesinde başkanın, planlarımızda
tasarlanan vakitten evvei tarafımızdan tesis edilmiş olan sorumluluğa düşmemesi
için başkanın etrafındaki yüksek idare mevkilerinde bulunan bakanların ve diğer
memurların bizzat kendileri işlemlerde bulunmak suretiyle onu bu düzenlerin
sorumluluğundan sıyırmalarım teşvik edeceğiz. Onlar böyle yaparak başkanın
yerine kendileri sorumluluğu yükleneceklerdir. Biz bu rolü oynama görevinin
yalmz bir resmî memura verilmeyip senato, devlet şürası veya bakanlar kuruluna
verilmesini bilhassa tavsiye ederiz.
Başkan, çeşitli şekillerde
yorumlanmaya müsait mevcut kanunların manasım bizim istediğimize göre
yorumlayacak, ayrıca biz lüzum gösterdiğimiz zaman onları iptal edecektir. Bunun
yanında geçici kanunlar teklif etmek ve hatta hükümetin anayasal görevlerinden
bir kısminin geri alınması yetkisine sahip olacaktır. Bu iki yetki de devletin
yüksek menfaati icabı oldukları bahanesi ile
verilecektir.
Bu tedbirler ile biz, yetkileri ele geçireceğımiz
vaktin başlangıcında devletin anayasasın' sokmağa zorlanacağımız her şeyi azar
azar, a dım adım ortadan kaldırma kuvvetim elde ede çek, her çeşit anayasanın
hissolunmaz bir şekil de ilgasına geçişi hazırlayacağız. Sonra vakti ge lince
her çeşit hükümeti bizim istibdadımıza devredeceğiz.
Müstebid krahmızın tanınması,
anayasamı ortadan kaldırılmasından evvel de olabilir. Bı tanıma anı gelince,
idarecilerinin bizim terti| ettiğimiz düzensizlik ve beceriksizliklerinden ta
mamen bıkmış olan halk gürültü ile bağıracaktı ki,
«Onları yok edin ve bize bütün Dünya üze rinde bizi birleştirecek ve anlaşmazlık
sebeplerini —hudutlar, milliyetler, dinler, devlet borçları— ortadan kaldıracak,
bize idareciler imizif ve mümessillerimizin idareleri altında bulamadı ğımız
sulh ve sükunu verecek bir kral verin.»
Fakat siz mükemmelen ve çok iyi bilirsinki bütün
milletler tarafından böyle isteklerin ifa de edilmesi imkanım hası! etmek için;
her mem lekette halkın hükümetleri ile münasebetlerin de tamamen beşeriyeti
tüketecek derecede ceki^ meler, kin, mücadele, hased ile ve hatta işkence
kullanarak, şiddetli açlık ile, hastalık aşıtayaral' ve yokluk ile karışıklıklar
meydana getirmek zaruridir. Şöyle ki Yahudi olmayanlar paraca ve her konuda
bizim tam hakimiyetimiz içinde sığınak bulmaktan başka kendilerine açık bir yo,
olmadığım görsünler.
Fakat eğer biz dünya milletlerine
nefes alacak bir mahal bırakırsak özlediğimiz an
belki de hiç gelmeyecektir.
PROTOKOL 11
Evvelce de olduğu gibi hükümdarın otoritesinin kesin
ifadesi halinde bulunan Devlet Şürası; yasama heyetinin bir teşhir organı gibi
olacak; Öyle ki; ona hükümdarın kanun ve kararlarının yayın komitesi
denilebilecektir.
O zamanın yeni anayasa programı şudur: 1. Yasama
heyetlerine tekliflerde bulunma görünüşü içinde, 2. Genel kaideler, Senato
emirleri ve Bakanlık emirleri şeklindeki Devlet Şürası kararları görünümü
altında başkanın kararnameleri ile, 3. ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması
halinde devlette bir inkılap şeklinde kanunları, yetkileri ve adaleti biz
yapacağız.
Faaliyet tarzım tokribî bir şekilde tesbit etmiş olarak
şimdi devlet makinesinin gösterilen istikamette gidişi içinde tamamlamaya hala
mecbur bulunduğumuz inkılap kombinezonlarınin teferruatı ile meşgul olacağız. Bu
kombinezonlar ile basın hürriyeti, cemiyet kurma yetkisı, vicdan hürriyeti,
seçim prensibi ve insan hafizasmdan ebediyen kaybolması gereken diğer bir çok
hususları ve yeni anayasanın ilan edilmesinin ferdasında uğrayacağı kökten
değişikliği kastediyorum. Bu değişiklik önceden bizim bütün teşkilatımîza
bildirebileceğimiz bir anda yapılmalıdır. Çünkü ondan sonra göze çarpar şekilde
her değişiklik haşin bir sertlikle ve bir şiddet anlayış, ve kayıtlamalar içinde
getirilirse aynı istikamette yeni değişikliklerin de yapılacağı korkuşu
sebebiyle bir ümitsiziik hissine götürebilir. Diğer taraftan eğer o
değişiklikler fazla müsamaha anlayışı içinde getirilirse bizim kendi yanlış
işimizi kabul etmiş olduğumuz söylenir ve bizim otoritemizin yanılmazlık şöhreti
kaybolur, veya bizim korktuğumuz ve yumuşaklık göstermeğe zorlandığımız
söylenir. Bundan dolayı da hiçbir minnet duygusu kazanamayız. Çünkü bunun
mecburî olduğu zannedilecektir. Bunların birincisi de ikincisi de yeni
anayasanın nüfuzuna zararlı olur. Biz arzu ediyoruz ki onun ilan edildiği ilk
andan tbaren dünya halkları inkılap olayının başarılmış olması ile sersemlemiş,
henüz dehşet ve kararsızlık durumunda iken, hepsi derhal kabul etsinler ki biz
çok kuvvetliyiz, zaptolunamaz bir durumdayız, kuvvet ile dopdoluyuz, şöyle ki
hiçbir halde onları hesaba katmayacağız ve şimdiye kadar onların dü" şüncelerine
ve arzutanna hiç dikkat etmiş değiliz, herhangi bir anda ve herhangi bir yerde
ortaya çıkacak ifade veya gösteriyi ezmeğe hazır ve muktediriz. İstediğimiz her
şeye derhal el koymuş bulunuyoruz ve hiçbir halde kuvvetimizi onlarla
bölüşmeyeçeğiz. Bundan sonra korku içinde ve titreyerek gözlerini herşeye
kapatacaklar ve bütün bunların sonunda ne olacağını beklemeğe razı olacaklardır.
Yahudi olmayanlar bir koyun sürüşüdür ve biz onların
kurtlarıyız ve sizler biliyorsunuz ki kurtlar koyun sürüsüne daldıkları zaman
neler olur?,.
Onların gözlerini kapatmaları için bir başka sebep daha
vardır. Biz onlardan geri aldığımız bütün hürriyetleri sulh düşmanlarım bastınp
bütün partileri uysaliaştırdığımız anda tekrar kendilerine vereceğimiz şeklinde
onları bir ümid içinde bulunduracağız...
Hürriyetlerinin geri verilmesi için onlar'n beklemeğe
ne kadar devam edeceklerini müzakere etmeğe değmez.
Netice olarak biz hangi maksat için bütün bu tedbirleri
icad ettik ve bunların attındaki manaları yoklamaları için onlara hiçbir fırsat
vermeden bunları Yahudi olmayanların kafalanno yerleştirdik? Gerçekten ne için,
eğer dağılmış kabilemizin düz yol ile erişemiyeceğini dolambaçlı yol ile elde
etmek için değilse? İşte bu bizim gizil masonluk teşkilatımızın temeli olarak
vazife görmüştür ki bunları, arkadaş'arıntn gözlerine kum serpmek için mason
localarının göstermelik ordusuna aldığımız Yahudi olmayan sığırlar bilmezler ve
onlar hatta bu teşkilatın gayelerinden bite şüphe duymazlar.
Allah bize, biz seçilmiş kavime, dağılma ihsan etti ve
bütün gözlere bizim zayıflığımız şeklinde görünen bu dağılma içinde bizim bütün
kuvvetimizi meydana çıkardı, bizi şimdi bütün Dünya üzerindeki hükümdarlığımızın
eşiğine getirdi.
Atmış olduğumuz temel üzerinde bina kurmamız için şu
anda pek fazla İş kalmış değildir.
PROTOKOL 12
Hürriyet, kanunun müsaade ettiğim yapma hakkıdır.
Kelimenin bu şekilde manaiandınimasının uygun bir zamanda bize hizmeti
olacaktır. Çünkü kanunlar yukarda bahsi geçen programa göre yalnız bizim
arzumuza göre ilga edilecek veya yapılacak olduklarından bütün hürriyet böylece
bizim ellerimizde olacaktır.
Biz basınla aşağıdaki tarzda uğraşacağız:
Bugünün basını tarafından oynanan rol nedir? O bizim
gayemiz için lüzumlu olan hisleri kamçılar ve alevlendirir veya partilerin
egoistçe omaçianna hizmet eder. O çok defa tatsız, haksız ve yalancıdır ve
halkın çoğunluğu basının gerçekte hangi gayelere hizmet ettiğine dair en ufak
bir fikir sahibi değildir. Biz ona eyer vuracağız ve sıkı bir dizginle
dizginleyeceğiz. Aynı işi matbaaların bütün istihsali için de yapacağız, Çünkü
biz eğer broşürler ve kitaplar için hedef olarak kalırsak basının hücumlarım
duyurma hususundaki düşünce nerede kalırdı? Şimdiki zamanda sansür yüzünden ağır
bir masraf kaynağı olan yayın istihsalini biz devletimiz için çok karlı bir
gelir kaynağı durumuna çevireceğiz. Biz ona özel bir damga vergisi yükleyeceğiz
ve herhangi bir basın organı veya matbaa kuru!masına müsaade etmeden evvel
teminat yatırmalarım isteyeceğiz. Bunlar o zaman basının yapacağı herhangi bir
çeşit hücuma karşı bizim hükümetimizi garantili duruma getirecektir. Eğer o
zaman hala böyle şeyîer mümkün olup da bize karşı hücum için herhangi bir
teşebbüste bulunursa biz onları merhametsiz bir şekilde para cezalarına
çarptıracağız. Damga vergisi, teminat yatırılması ve bu yatırılan paralar ile
emniyet altına alınan para cezaları hükümete muazzam bir gelir kazandıracaktır.
Parti organlarınin yayın uğrunda para esirgemedikleri doğrudur, Fakat biz
bunları bize karşı ikinci hücumlarında kapatacağız. Kimse cezadan muaf olarak
hükümetimizin yanılmazlığı halesine gölge düşüremiyecektir. Herhangi bir yayını
durdurmak için bahane olarak halkın düşüncesini karıştırdığı iddia edilecektir.
Dikkat etmenizi rica ederim ki bize hücum edenler arasında bizim tarafımızdan
tesis edilmiş organlar da olacaktır. Fakat onlar sadece bizim değiştirmeyi
önceden kararlaştırdığımız noktalara hücum edeceklerdir.
Bizim kontroiümüz olmadan bir tek tebliğ bile^hatka
ulaşmayacak.tsr. Hatta bütün haberlerin, bürolarında Dünyanın her tarafından
haber toplanan birkaç ajans tarafından yayılması sebebiyle şimdi bile bu
neticeyi zaten elde etmiş bulunmaktayız. Bu ajanslar bilahare tamamen bizim
olacak ve sadec ebizim kendilerine dikte ettiklerimizi yayacaklardır.
Eğer şimdiden biz Yahudi olmayanların hepsinin Dünya
oiayianna buruniannın üstüne yerieştirdiğimiz gözlüklerin renkli camlarından
bakacakları derecede kendimizi onların cemiyet lerinin kafasının sahibi yapma
yolunu bulmuşsak, eğer şimdiden Yahudi olmayanların budalalığının devlet sırları
dediği şeylere bizim girmemize engellerin mevcut olduğu bir tek devlet bile
yoksa, ya bütün dünyada hüküm sürece! kralımızın şahsında dünyanın hükümdarları
ola rak kabul edileceğimiz zamanki durumumuz na sil olacaktır?
Tekrar matbaaların geleceğine dönelim Yayınevi sahibi,
kitabevi sahibi veya matbaac olmak isteyen herkes kendisine bu işler için te'
sis edilmiş bir diploma tedarik etmeğe meçhul tutulacaklar ve herhangi bir hata
halinde derhal tevkif edileceklerdir. Bu gibi tedbirler ile düşünce aleti bizim
hükümetimizin ellerinde bil terbiye vasıtası olacak ve artık millet kitlesinin
ilerleme İddiası ile karanlık yollara ve tuhaf fikirlere saptırılmasına müsaade
edilmeyecektir. Aramızda bu hayali ilerleme iddialannın ahmakça tasavvurlara
giden kestirme yollar olduğunu bitmeyen var mıdır? Bu ahmakça tasavvurlar hem
insanların kendi aralarında ve hemde otori" teye karşı anarşik münasebetler
doğurur. Çünkü, ilerleme, daha doğrusu ilerleme fikri her çeşit serbestlik
telakkisin! ortaya çıkarmış fakat bunların hudutlarım tayin etmeğe muvaffak
olamamıştır, Liberal denilen herkes, fiilen olmasa bile fikren muhakkak
anarşisttir. Onların her biri hürriyet hayaletinin peşini takip ediyor ve
münhasıran düzene riayetsizlik yani protesto etmiş olmak için protesto etme
anarşisine düşüyorlar.
Periyodik basma dönelim. Her basılı maddeye olduğu gibi
bunlara da sayfa basma damga vergisi ve teminat yatırma mecburiyeti
yükleyeceğiz. Otuz yapraktan az kitaplar için iki misli alınacaktır. Bir
taraftan basılı zehirlerin en kötü şekli olan mecmuaların sayışım azaltmak için
diğer taraftan da yazarları, az okunacak ve özellikte pahalıya mal olacak uzun
eserler yazmağa zorlaması için bu çeşit kitapları broşür sayacağız. Aynı zamanda
zihnî gelişmeye bizim menfaatımız bakımından tesbit edilen yönde tesir etmek
için biz kendiriniz, ucuz olacak ve doyulmaz bir şekilde okunacak yayınlar
yapacağız. Vergiler, tatsız yazarlık heveslerin; sınırlayacak ve ceza
sorumluluğu yazarları bize bağlı yapacaktır. Eğer bize karşı yazı yazmağa
istekli kimseler bulunacak olsa bunlar eserlerini basmaya hevesli hiçbir şahıs
bulamıyaçaklardır. Yayınevi sahibi veya matbaacı herhangi bir eseri basılı
olarak yayınlamak için kabul etmeden evvel bu işi yapmak için müsaade almak
üzere yetkili makamlara başvurmoya mecbur olacaklardır. Böylece bize karşı
hazırlanan bütün düzenleri önceden bileceğiz ve onlardan evvel davranarak
bahsedilen mevzu üzerinde izahatta bulunarak onları tesirsiz bırakacağız.
Kitap yayını ve gazetecilik en önemli eğitim
güçlerinden ikisidir ve bundan dolayı bizim hükümetimiz gazetelerin çoğunun
sahibi olacaktır. Bu durum hususî mülkiyetteki basının zararlı tesirini yok
edecek ve bizi halkın düşüncesi üzerinde çok büyük bir tesir elde etme durumuna
getirecektir. Eğer biz o gazete için ruhsat verirsek bizzat kendimiz otuz tane
kuracağız ve diğer yayınlar için de aynı nisbette muhafaza edeceğiz. Bununla
beraber hiçbir surette bundan halk şüphelenmemelidir. Bu sebepte ndoîayı neş
redeceğimiz gazeteler en karşı temayül ve fikir hasıran düzene riayetsizlik yani
protesto etmi^ ter içinde görüneceklerdir. Bununla bize karş güven hasıl edecek
bundan hiç şüphelenmiyor hasımlarımız aramıza çekilmiş olacak ve böylece onlar
tuzağımıza düşerek, zararsız hale getirileceklerdir.
Ön sırada resmî mahiyette olan organlar bulunacaktır,
Bunlar daima menfaatlorımızın üzerinde koruyucu olacaklar ve bundan dolayı de
tesirleri nispeten önemsiz olacaktır.
İkinci sırada yan resmî organlar bulunacaktır. Onların
rolü mülayim ve lakayıt oian kimseleri çekmek olacaktır.
Üçüncü sırada biz kendi muhalefetimizi kuracağız ki
tamamen dış görünüş olarak organlarından en az birinde bize çok aykırı görünen
tezler ileri sürecektir. Bizim hakiki muhaliflerimiz bu taklit muhalefeti
kendilerinin olarak kalpten kabul edecek ve bize bütün sırlarım
açıklayacaklardır.
Bütün gazetelerimiz mümkün olan her görünüşte
aristokratik, cumhuriyetçi, devrimci, hatta anarşist olacaklardır. Tabiî anayasa
mevcut olduğu müddetçe, Onların yüz eli olacak ve kamu oyunun gereği olan her
bir sektör için bir parmağı bulunacaktır. Ne zaman bir heyecan uyansa bu eller,
düşünceyi bizim gayemiz istikametine sevk edecektir. Çünkü heyecanlanan bir
hasta bütün muhakeme kuvvetini kaybeder ve tefkirlere kolaylıkla kapılır. Kendi
kamplarından olan bir gazetenin fikirlerim tekrar ettiklerini sanan budalalar
bizim fikirlerimizi veya bizim için maktul görünen herhangi bir fikri tekrar
etmiş olacaklardır. Kendi partilerinin organım takip ettiklerinin boş inancı
içinde onlar, gerçekte bizim kendileri için açmış olduğumuz bayrağı takip
edeceklerdir.
Bizim gazetelerden teşekkül eden milis ordumuzu bu
anlayış içinde idrak etmek için bu düzeni teşkilatlandırmakla özel ve ihtimamlı
bir dikkat göstermeliyiz. Merkez basın dairesi unvanı altında basınla ilgili
toplantılar tertip edeceğiz. O toplantılarda bizim ajanlarımız dikkati çekmeden
günün emirlerim ve parolalarım vereceklerdir. Bizim organlarımız resmî
tebliğlerdekinden daha dolgun bir şekilde ifadede bulunabiimemiz gavesile
münakaşa ve tekzipler ile fakat daima sathî olarak ve meselenin Özüne temas
etmeksizin resmî mahiyette gazetelere karşı yapmacık bir mücadelenin yaylım
ateşini devam ettireceklerdir. Tabiî bu durum her ne zaman bizim menfaatımıza
olacak ise,Bize yapılacak olan bu hücumlar ayrıca bir başka gayeye de hizmet
edecektir. Yani teb'omız tam bir söz hürriyetinin varlığına inandın" lacaklar ve
bu suretle ajanianmızl bize muhalif olan bütün organların bizim emirlerimize
karşı herhangi bir esaslı İtiraz bulamadıklarından, boş şeyier saçmolayan
kimseler olduklarım iddia etmek için fırsat verecektir.
Bu şekilde tertip metodlan, halk
tarafından farkedilemezler, fakat halkın
teveccüh ve itimadını
bizim hükümetimiz taratma çekmede başarı kazanmak için en iyi bir şekilde
hesaplanmış ve kesinlikle güvenilir metodlardır. Üzerine basaçağımız toprağı
daima çok ihtiyatlı bir şekilde yoklayarak böyle metodlar sayesinde zaman zaman
icap eden şekilde vakıalar veya onların tekziplerini iyi veya kötü
karşılanacaklarına göre kah gerçek kah yalan olarak neşrederek siyasî meseleler
üzerinde halkın zihnim heyecanlandıracak veya sakinleştirecek, ikna edecek veya
karıştıracak bir durumda olacağız. Biz muhalifierimiz üzerinde kesin bir zafer
kazanacağız. Çünkü yukarda bahsedilen basınla uğraşma metodlan sebebiyle onlar
temayüllerinin görüşlerim tam ve kesin olarak ifade edecekleri basın organlarına
sahip olamayacaklardır. Hatta bizim onları sathî istisnalar dışında tekzip
etmeğe bile ihtiyacımız olmayacaktır.
Basınımızın üçüncü sınıfı içinde tarafımızdan ateşlenen
bu gibi tecrübe atışlarım ihtiyaç halinde yarı resmî orgonlanmızda enerjik bîr
şekilde tekzip edeceğiz.
Şimdiki zamanda bile, sadece
Fransız basınım ele alın. parola ile işleyen masonik dayanışmayı açığa vuran
haller vardır: Bütün basın organları meslekî gizlilik içinde birbirlerine
bağlıdırlar, Onlardan hiçbirisi kendi malumat kaynaklarınm sırrım bunların
bildırilmesi kararlaştırılmadıkça dışarıya vermezler. Gazetecilerden hiç birisi
kendi tüm mazisi içinde yüz kızartıcı bazı yaralar ve buna benzeyen şeyler
bulunmadıkça basın mesleğine kabul edilemiyeceği için onlardan
hiç birisi bu sırrı
ifşa etmek tehlikesine
girmeyecektir. Çünkü bu yaralar derhal açıklanır, Bu sırlar birkaç kişi arasında
kaldığı müddetçe gazetecinin şöhreti memleket çoğunluğunu çeker, avam onu şevkle
takip eder.
Bizim hesaplorımız, bilhassa taşra vilayetlerim
şumulüne alır. Oralarda bizi mherhongi bir anda başkente saldırabilmemize vesile
olacak ve başkentlere taşra viiayetlerinin kendi istek ve hissiyatı olarak
gösîereceğimiz istek ve hisler alevlendirmek bizim için zaruridir. Tabiî
bunların kaynağı daima bir ve aym olacaktır: Biz. iktidarı tam eie geçireceğimiz
zamana kadar başkentlerin, kendilerim taşra halkının yani bizim ajan kadromuz
tarafından hazırlanan bir çoğunluğun fikirleri ile boğulmuş bulmalarım arzu
ediyoruz. Amacımız için elzemdir ki en uygun anda meydana getirdiğimiz bir
emrivakiyi başkentler başka bir sebep için olmasa da bir sebep için yani taşra
vilayetlerindeki çoğunluğun bunu kabul etmiş olduğu düşüncesi içinde olarak
artık müzakere yapma durumuna girmesinler.
Bizim tam hükümdarlığımızı elde etmemize geçişten
önceki yeni rejim döneminde bulunduğumuz sırada, halk arasındaki dürüst olmayan
hareketlerin hiçbir çeşitinin basın tarahndan herhangi bir şekilde açıklanmasına
müsaade etmemeliyiz, Yeni rejimin suç işlenmesin! bile ortadan kaldıracak bir
derecede herkesi memnun ettiği düşüncesini vermek için bu lüzumludur. Suç
işlenmesi hallerini ancak o suçlara maruz kalanlarla tesadüfen şahit olanlar
bileceklerdir.
PROTOKOL 13
Günlük ekmek ihtiyacı, Yahudi olmayanları sakin kalmaya
zorlar ve onları bizim aciz hizmetkarlarımız yapar. Yahudi olmayanlar arasından
bizim basinimızda işe alınan ajanlar bizim emrimizle doğrudan doğruya resmî
belgelerde yayıntonması bize uygun olmayan şeylerin münakaşasın ı yapacaklardır.
Biz bu sırada bu münakaşaların çok yükselen gürültüsü arasında sessizce
istediğimiz tedbirleri alacağız ve sonuçlandıracağız. O zaman onları halka bir
emrivaki gibi göstereceğiz. Hepsi birer ilerleme gibi gösterilmiş olacağı için
bir kere kararlaştırılmış olan bir meselenin ilga edilmesin; istemeğe kimse
cesaret edemiyecek ve basın derhal halkın düşünce akışım yeni meselelere
çevirecektir. Halkı daima yeni şeyler aramağa alıştırmada mı? Münakaşasını
üzerlerine aldıkları meselelere dair en ufak fikir sahibi olmadıklarım bile
anlamaya muktedir olmayan beyinsiz servet dağıtıcıları bu münakaşaların içine
kendilerini atacaklardır. Siyasa! meseleler, onları yüzyıllardır meydana çıkaran
ve yönetenlerrin haricindeki kimselerin idraklerinin dışındadır.
Bütün bunlardan görüyorsunuz ki avamın düşüncesini
temin etmekle bizi sadece kendi mekanizmamızın çalışmasın! kolaylaştsrıyoruz.
Dikkat etmişsinizdir ki bunlar faaiiyetlerimiz için değil, fakat herhangi bir
meselede tasvib arıyor göründüğümüz sözlerimiz içindir. Biz bütün işlerimizde
kanaatlarımıza bağlı bir ümitle ammenin refahı için çalıştığımıza dair devamlı
olarak beyanlarda bulunmaktayız.
Bize çok huzursuzluk verebilecek
kimseleri siyasî meselelerin münakoşolarından başka tarafa çevirmek için şimdi
siyasette yeni meseleleri yani sanayi meselelerini ileri sürüyoruz. Bırakın bu
sahada kendi kendilerine budalaca münakaşalar yapsınlar. Kitleler siyasî
faaliyet zannettikleri işlerden uzak durmaya rarzıdırlar (ki bu faaliyet
sahasında biz onları Yahudi Olmoyon hükümetlere karşı savaş vasıtaları ofarak
kullanmak için hazırlanmış bulunuyoruz), ancak şu şartla ki çalışacak yeni işler
bulsunlar. Bu işlerde biz onları aynı siyasî mevzulara benzeyen şeylerle
uğraştırıyoruz. Kitleler kendi bu' iundukları durumlar! anlamasınlar diye biz
onları ayrıca zevkle, oyunlar, eğlenceler, tutkular, halka mahsus eğlence
yerleri ile de başka yönlere çekeceğiz. Pek yakında her çeşit sanat ve spor
müsabakaları yapılmasını basın vasitası ile teklif edeceğiz. Bu alakalar nihayet
onların zihinlerini bizim onlarla mücodeleye mecbur kalacağımız meselelerden
başka tarata çekecektir.(Protokollar
Forma; 5) Halkın bizzat kendi düşüncelerim teşKiı etmeğe ve aksettirmeğe alışık
olmayışları gittikçe büyüyecek ve bizimle dayanışma halinde bulunduğu hususunda
şüphe çekmeyecek kimseler vasıtası ile halka yalnız biz yeni düşünce
istikametleri arzetmemiz sebebiyle onlar bizim ile
aynı tonda konuşmağa başlayacaklardır.
Liberallerin ve ütopik hayalcilerin rolü bizim
hükümetimiz tanındığı zaman nihayet bitmiş olacaktır. O zamona kadar onlar bize
faydalı hizmette bulunmağa devam edeceklerdir. Bundan dolayı onların
zihinlerin'! her çeşit yeni ve güya ilerici boş telakkiler ve tuhaf nazariyeler
ile yönetmeğe devam edeceğiz. Biz bütün başanmızı, ilerleme kelimesi ile Yahudi
olmayanların beyinsiz kafalarım döndürerek kazanmadık mı? Yahudi olmayanlar
arasında bu kelimenin altında yatan ve içinde maddî icadiora ait bir mesele
bulunmayan, hakikatten her hali ile ayrı olan manayı, hakikatin bir olduğunu ve
hakikatin içinde ilerleme için yer olmadığım fark edecek bir dimağ bile yoktur.
İlerleme, Allah'ın seçtiği kavim olan bizlerden başkası bilmesin diye hakikati
gizlemeğe hizmet eden aldatıcı bir fikirdir.
Beşeriyeti lütufkar idaremiz oltına almak göyesiyle onu
altüst etmiş bulunan büyük meseleleri, krallığımızı kurduğumuz zaman
konuşmacılarımız açıklayacaklardır.
Bütün bu halkları yüzyıllar boyunca kimsenin
keşfedemediği bir siyasî plana göre bizim kademe kademe aldattığımızdan o zaman
kim şüphe edebilir?
PROTOKOL 14
Kaderimizin bağlı olduğu ve
kendisi vasıtası ile bizim kaderimiz ile dünyanın kaderleri birleştirilmiş olan
bir olan Allah'a ait dînimizden başka mevcut diğer dinler, krotlığımızı kurunca
bizim için istenilmez olacaktır. Bundan dolayı biz diğer bütün inanç şekillerim
ortadan kaldırmalıyız. Eğer bu durum Allah'a inanmayan kimselerin ortaya
çıkmasına sebebiyet verirse ki onları bu gün de görüyoruz, bu durum sadece bizim
görüşlerimizle karışık bir geçiş merhalesi olarak kalmayacak, fakat o nesillere
bir ikaz olarak hizmet edecek ve onlar bizim Musa dînine
ait va'zlanmıza kulak vereceklerdir. Onun sağlam ve tamamen ayrıntılı bir
şekilde hazırlanmış sistemi ile bütün dünya halktan bizim tebamız haline
getirilecektir. Biz onun mistik taratma ağırlık vereceğiz. İlerde de
söyleyeceğimiz gibi onun bütün terbiyevî kuvvveti buna dayanır. Sonra mümkün
olan her fırsatta makaleler neşredecek ve makalelerde bizim iutufkar idaremiz
ile geçmiş çağlar arasında mukayeseler yapacağız. Her ne kadar yüzyıllar süren
kaynaşma sonucu zorla elde edilmiş ise de sükunet, bizim menfaotiarımızı arzu
ettiğimiz yüksek ferahlığa ulaştıracaktır. Yahudi olmayan hükümetlerin hatalarım
en parlak renkler içinde tasvir edeceğiz. Biz onlara karşı öyle bir nefret
aşılayacağız ki halklar kölelik, durumu içindeki sükuneti Övülen hürriyetin
beşeriyete işkence eden ve insan yaşayışının tüm kaynaklarım ne yaptığım
bilmeyen alçak maceracılar güruhuna sömürten haklanna tercih edeceklerdir.
Yahudi olmayanların devlet yapılarının el altından mahvına çalıştığımız zaman
onları kışkırtarak yaptırdığımız hükümet şekilierinin faydasız değişmeleri
halkları o kadar bıktıracaktır ki o vakit onlar idaremiz altında her şeye
katlanmayı, yaşamış oldukları bütün dalgalanma ve sefaletlere tekrar tahammül
etmek riskine girmeğe tercih edeceklerdir
Aynı zamanda takip ettikleri hayalî sosyal fayda
planiarında, bu planların beşer hayatinin temeli olan dünya çapında
münasebetlerde asla daha iyi bir durum meydana getirmeyip daha kötü bir durum
meydana getirmeğe devam ettiğine dikkat etmeden beşeriyete gerçek faydası olan
herşeyi aniamaktaki eksiklikleri sebebiyle yüzyıllar boyunca beşeriyete eza verw
Yahudi olmayan hükümetlerin tarihi hataları üzerinde ısrarla durmağı ihmal
etmeyeceğiz.
Prensipierimizin ve metodlanmızın bütün gücü bizim
ontan sosyal hayattaki ölü ve bozulmuş eski düzen şeylerin parlak bir tezadı
gibi göstermemiz ve o şekilde yorumlamamız keyfiyetinde yatar.
Filozoflarımız Yahudi olmayanların çeşitli inançlannın
kusurlarını münakaşa edeceklerdir. Fakat bizim inancımız bizden başka kimse
tarafından tamamile öğrenilemiyeceğinden bizden hiç kimse de onun sırlarım ifşa
etmeğe cesaret edemiyeceğinden kimse bizim inancımızın bakış açışım hiçbir zaman
münakaşa mevzuu yapamıyacaktır.
İlerici ve aydınlanmış olarak tanınan memleketlerde
manasız, iğrenç, menfur bir edebiyat meydana getirdik. Üst makamlanmızdan
yayınlanacak olan parti proğramının lisanı ile arasındaki farkın tesirli bir
şekilde gösterilmesine yardımcı olsun diye bizim iktidara geçişimizden sonra da
bir müddet için bu edebiyatın varlığını teşvik etmeğe devam edeceğiz. Yahudi
olmayanların önderleri olmak için yetiştirilmiş olan Siyon Liderferimiz,
nutuklar, projeler, hatıralar, makaleler tertip edecekler ve bunlar bizce Yahudi
olmayanların zihinlerine tesir etmek ve onların bizim tarafımızdan
kararlaştırılan ilim, anlayış ve şekilterine doğru sevkedilmeleri için
kullanılacaklardır.
PROTOKOL 15
Mevcut bütün hükümet şekillerintn
değersizliği kesin olarak kabul edildikten sonra her yerde bir ve aynı günde
yapılması hazırlanan hükümet darbelerinin yardımı ile nihayet kesinlikle
krallığımızı kurduğumuz zaman (ki bunların vukuundan evvel az bir zaman değil
belki de hatta tam bir
yüzyıl geçecektir), bize karşı plan olabilecek şeylerin artık mevcut olmadığım
görmeği kendimize vazife edineceğiz. Bu amaç ile bizim krailığımızı kurmamıza
silahla karşı koyanların hepsini merhametsizce öldüreceğiz. Gizli bir cemiyete
benzeyen her çeşit yeni müessesenin kurulması do ölümle cezalandırılacaktır.
Onlardan halen mevcut bulunanları, ki bizce bilinmektedirler, bize hizmet
etmekte ve etmiş olanları dağıtacağız ve üyelerini Avvrupa'dan çok uzak olan
kıt'alara sürgüne göndereceğiz. Çok şeyleri bilen Yahudi olmayan masonlar için
de aynı tarzda muameleyi takip edeceğiz. Bazı sebeplerle sürgüne göndermekten
istisna edeceklerimizi de devamlı sürgün korkuşu içinde tutacağız. Gizli
cemiyetlerin bütün eski üyelerini bizim idare merkezimiz olan Avrupa'dan sürgün
edilmeğe tabi tutan bir kanun yürüiüğe koyacağız.
Bizim hükümetimizin kararları
nihaî olacak ve bunlara
karşı müracaat yolları bulunmayacaktır.
Aralarına derin bir şekilde anlaşmazlık ve itimatsızlık
ekip kökleştirdiğimiz Yahudi olmayan cemiyetlerde düzeni idare etmek için mümkün
olan tek yol otoritenin kuvvetin! açıkça ıspat eden merhametsiz tedbirler
almaktır; Mağdur duruma düşenler dikkat nazanna alınmamalıdır, onlar bu duruma
istikbaldeki refah için katlanacaklardır. Bu refahın elde edilmesi fedakarlıklar
bahasına da olsa her çeşit hükümetin vazifesidir. Hükümetlerin mevcudiyeti
yalnız imtiyazları sebebiyle değil, aynı zamanda yükümlülükleri sebebiyle
tanınır. İdarenin sağfamlığınin başlıca teminatı iktidar halesinin
kuvvetlendirilmesi ve bu halenin sadece mistik sebeplerden Allah'ın
seçmesinden gelen yüzündeki dokunulmazlık alametlerinin o muhteşem ve
sarsılmaz kudretten alınmış olmasıdır. Son zamanlara kadar Rusya otokrasisi
böyleydi ve Papalığı saymazsak dünyada tek ve yegane önemli düşmahımız o idi.
Halk kendisini cesaret ve fikir kuvveti i!e ipnotizma
edene dokunmaz. Krallığımızı kuracağımız zamana kadar geçecek müddet zarfında
biz aksi istikamette bir yolda hareket edeceğiz:
Dünyadaki her memlekette serbest
mason locaları kuracağız ve çoğaltacağız, Onlara kamu faaliyetlerinde şöhretli
olan veya olabilecek herkesi çekeceğiz Çünkü biz başlıca haber alma büromuzu ve
tesir vasıtaianmızı bu localarda bulacağız. Bütün bu localar yalnız bizce
bilinen ve başka kimse tarafındon kat'î surette bilinmeyen. Siyon
liderlerimizden müteşekkil bir merkezî İdare altında toplayacağız.
Bu locaların kendilerinin mümessilleri bulunacak ve
onlar yukarda bahsedilen masonluk idoresini gizlemeğe hizmet edecekler ve
onlardan alacağı parola ve programı tevzi edeceklerdir. Bu localarda bütün
devrimci ve liberal unsurları birbirine rapteden düğümü bağlayacağız. Onlar
cemiyetin her tabakasından bir araya getirilmiş olacaklardır. En gizli siyasî
planlar bizim tarafırnızdan bilinecek ve bu planlar henüz onların düşünüldükleri
günde bizim rehberlik edici ellerimize düşecektir. Enternasyonal ve millî polis
teşkilötmın hemen hemen bütün ajanları bu iocalann üyeleri arasında
bulunacaklardır. Onların bu hususta bize hizmetierinin yeri dolüurulamaz. Çünkü
polis teşkilatı yalnız itaatsizlere karşı kendi özel tedbirlerin; kullanma
durumunda olmayıp aynı zamanda bizim faaliyetlerimizi gizler ve hoşnutsuzluklar
için bahaneler sağlar, vesaire.
En istekli şekilde gizli
cemiyetlere giren halk sınıfı; acıkgözlülükle geçimlerini sağlayanlar, mesleği
bakımından ilerlemeğe meraklı olanlar ve
bütün halk içerisinde en kararsız olan kimselerdir. Bizim onlarta iş yapmakta ve
tarafımızdan icad edilen makinenin meki mzmasını kurmak için onları
kullanmakı müşkülatımız olmayacagktır. Eğer dünyada karışıklıklar büyüyorsa
bunun mana şudur ki onun büyük dayanışmasını parçalamc için bunları biz tahrik
etmişizdir. Bunların arasından bir entrika ortaya çıkarsa o zaman fc entrikanın
başı bizim en güvenilir hizmetkarlar mızın birisinden başkası olmayacaktır.
Tabiîd ki masonik faaliyetlere rehberlik etmesi geri kenler başkaları değil
bizleriz. Çünkü nerede idare edildiğimizi biz biliriz. Her çeşit faaliye te
nihaî gayenin ne olduğunu biz biliriz. Halbuki Yahudi Olmayanlar hiçbir
bilgiye sahip deği dirler. Hatta faaliyetin derhal olan tesirin; dat
bilemezler. Onlar çok kere düşüncelerinin icr edilip tamamlanmasında kendi
görüşlerinden tal min olmanın bir anlık hesabım göz önünde tu tariar ve
hatta dikkat etmezler'ki bu muayyel fikir asla onların kendi şahsî
teşebbüslerine ai değildir, fakat biz onların düşünceierini hare kete
geçirmişizdir.
Yahudi olmayanlar mason localarına ya me rak saiki ile
veya halka mahsus çörekten kemi rebiimek ümidi ile girerler. Onlardan bazıları
da kendilerinin tatbik kabiliyeti olmayan temelsiz ve tuhaf fikirierine halk
önünde dinleyici buia bilmek için girerler. Bunlar şöhret heyecanına ve alkışa
susamışlardır ki bu hususlarda biz dik kate değer derecede eli açık
bulunmaktayız. On lara bu şöhreti vermemizin sebebi onlarda do ğuracağı kibirlilikten istifade etmek içindir. Çünkü bu
anlayışsızlık; onları, bizim telkinierimize karşı uyanık bulunmadan ve bu
telkinlerin kendi düşüncelerini ifade ettiğine ve bunları başkalanndan almış
olmanın imkansız olduğuna dair tam bir yanılmazlık duygusu içinde, bizim
telkinlerimize uygun hale getirir. Yahudi olmayanların en tedbirlisinin bile
kibirlilikleri yüzünden ne derece saflık durumuna getirilebileceğini ve aynı
zamanda en önemsiz bir şöhret noksanlığı ile, her ne kadar bu durum onların
hoşlandığı alkışların kesilmesinden başka bir şey değilse de onların kalplerim
yerinden çıkarmanın ne kadar kolay olduğunu ve kendilerim bir şöhret kazanma
uğrunda kölece boyun eğme durumuna indirdiğini tasavvur edemezsiniz. Onların bu
maddiyatçı psikoiojisi bizim onları gerekli gördüğümüz istikamete yöneltmek
vazifemizi kolaylaştırıyor. Görünüşte kaplan olan bu kimseler koyun ruhuna
sahiptirler. Herkes onların başları orasından serbestçe geçer. Biz onları
kollektivizmin sembolik birliği tarafından ferdiyetin yok ediimesi hususundaki
bir fikrin oyuncak atma bindirdik. Onlar şimdiye kadar düşünme dirayetine sahip
olamadılar ve ileride de olamıyacaklar ki bu oyuncak at en mühim yaratılış
kanununa açık bir aykırılık göstermektedir. Şöyle ki dünyadaki her mahluk
diğerine benzemeyen bir ferttir, ve bu durum kesinlikle ferdiyetin tesisi
amacına matuftur.
Eğer biz onları böyle budalaca bir körlük çukuruna
düşürmeğe muktedir olduysak bu ıspat etmez mi hem de hayret edilecek derecede
açık olarak ıspat etmez mi ki Yahudi olmayanların kafası bizim kafamıza kıyasla
o derece gelişmiş değildir? İşte asıl bu bizim başarımızı garantiler.
Siyon Liderlerimiz eski zamanlarda, önemli bir netice
elde etmek için herhangi bir vasıta önünde duraklamamamız ve netice uğrunda feda
edilen kimseleri hesaba katmamamız gerektiğin! söylerken ne derece uzak görüşlü
idiler. Yahudi olmayan sığırların zürriyetınden olan kim, selerden feda
edilenleri hesaba katmış değiliz. Her ne kadar biz de kendi aramizdan
birçoklonnı feda etmiş isek de bu sebeple bizi şimdiden onlar dünya üzerinde
öyle bir duruma getirdiler ki onlar bunu hayal dahi edemezierdi. nispeten az
sayıda olan bizim feda ettiğimiz kimseler bizim milletimizi yok olmaktan
kurtardı.
Ölüm herkes için kaçınılmaz bir
sonuçtur, Işlerimize engel olanları bu sonuca yaklaştırmak, bu işleri tesis eden
bizleri yaklaştırmaktan iyidir. Biz, masonları o derece tedbirli bir şekilde
öldürüyoruz ki biraderlerimizden başka kimsenin hatta kendilerinin bile bizim
ölüm hükmümüzden bir şüpheleri mevcut olamaz. Onların hepsi gerektiği zaman
sanki normal şekilde bir hastalık sebebiyle imiş gibi ölürler. Bunu bildikleri
için o localardaki biraderler dahi bize karşı itiraza cesaret edemezler.
Bu metodlarla biz masonluğun içinden bizim tertiplerimize karşı her türlü itiraz
tohumlarım söküp attık. Biz bir taraftan Yahudi olmayanlara liberalizm telkin
ederken diğer taraftan kendi halkımızı ve oianfarımızı münakaşa götürmez bir
itaat durumunda tutuyoruz.
Bizim tesirimiz ile Yahudi
olmayanların kanunlannın tatbiki asgari hadde indirilmiştir. Kanun tesiri bu
sahada yapılan liberal yorumlamalor İle giderilmiştir. En mühim ve temel iş
ve meselelerde hakimler bizim kendilerine dikte
ettiğimiz şekilde karar verirler, ve Yahudi olmayanların idaresi hususunda
mevzuları bizim tuttuğumuz ışık altında görürler. Tabiî bizim oyuncağımız olan
fakat kendileri ile iş gördüğümüzü harice bildirmediğimiz şahısları, gazete
görüşlerini ve diğer vasıtaları kullanırız. Hatta senatörler ve yüksek, idare
makamlanndakiler bile bizim nasihatlanmızı kabul ederler. Yahudi olmayanların
safi hayvan kafası, analiz ve müşahedeye ve
bundan başka muayyen bir tarzda sorulan bir sualin neyi
hedef aldığım önceden görmeğe kabiliyetli değildir.
Yahudi olmayanlar ile bizim aramızdaki bu düşünce
kapasitesi farkından, Yahudi olmayanların hayvan kafasına karşılık bizim
seçilmiş kavim olarak dururmumuzun ve yüksek kaliteli insanlığımızın mührü
açıkça farkedilebilir. Onların gözleri açıktır. Fakat kendilerinden başka bîr
şey görmez ve onlar,icatta bu!unamaz (ancak belki maddî şeyler içad
edebilirler). Bundan açıkça anlaşılır ki, yaratılıştan dünyanın sevk ve idoresi
bize verilmiştir.
Bizim hükmetmeğe açıktan açığa başlayacağımız ve o
idarenin lütuflarını göstereceğimiz vakit gelince bütün kanunları yeniden
yapacağız. Herhangi bir kimsenin onları tam olarak bilecek durumda olması için
bizim bütün kanuntanmız, kısa, sade, daimî olacak ve içlerinde hiçbir çeşit
yorumlamalar bulunmayacaktır. Müştereken sahip olacakları başlıca özellik
clüzene itaat ettirecek ve bu prensibi yüksek b;r sev;yeye getirecek
olmalarıdır. En aşağıdaki ferde kadar herkes iktidar temsilcisinin yüksek
otoritesi karşısında sorumlu tutuiacağından her suiistimal o zaman
kaybolacaktır. İkinci derecedek; memurların yetki su istimal in i n son bulması
için o kadar merhametsizce cezalandırılacaklardır ki kimse kendi yetkileri ile
bunu deneme hevesi bulamıyacaktır. Devlet mekanizmasının pürüzsüz işlemesinin
bağlı olduğu idarenin her ha reketini titizlikle takip edeceğiz. Çünkü bundaki
gevşeklik heryerde gevşeklik doğrur. Bh tek kanuna aykırılık veya yetki
suiistimali hali bile ibret teşkil eden bir şekilde cezalandırmanın dışında
tutulmayacaktır.
Suçu gizleme, idare hizmetlerinde bulunanların suca göz
yummaları bütün bu çeşit kötürlüler şiddetle cezalandırmanın daha ilk
misallerinin akabinde görünmez olacaktır. İktidarımızın halesi kendisinin üstün
nüfuzunu kazanma uğruna en küçük bir karşı gelme için uygun bir cezayı yöni
zalim bir cezayı gerektirir. Buna maruz kalan kimse her ne kadar uğradığı ceza
kusurunu aşmış olsa da İdari muharebe sahasında otorite, prensip ve kanun umuma
ait arabanın dizginlerim ellerinde tutanların umumî yoldan kendi hususî
patikalarına sapmalarına müsaade etmez. Mesela bizim hakimlerimiz bileceklerdir
ki her ne zaman kendileri budalaca müsamaha duygusuna sahip oldukları intibaını
bırakırlarsa, o zaman kendileri adlî kanunu ihlal ediyorlardır. O kanunlar ki
kusurlardan dolayı verilen cezaların insanları ıslah edici birer ibret teşkil
etmeleri için tesis edilmişlerdir, hakimlerin ruhsal niteliklerini göstermeleri
için değil. Bu gbi nitelikler beşer hayatinin terbiyevî temsili olan umumî bir
meydanda değil hususi hayatta gösterilmeğe uygundurlar.
Bizim adliye personelimiz 55
yaştan sonra hizmet
edemiyeceklerdir. Bunun ilk sebebi yaşlı adamlar önceden edindikleri fikirleri
daha büyük bir mukavemetle devam ettirirler ve yeni emir" lere itaat etmeğe daha
az kabiliyetlidir, İkincı sebebi ise bu tedbirleri takiben biz personelin
değiştirilmesinde daha büyük bir esneklikten istifade edeceğiz ki böylece bizim
baskımız altında daha kolaylıkla eğileceklerdir. Mevkiini muhafaza etmek isteyen
kimse ona layık olmak için kör bir itaat göstermeğe mecbur olacaktır. Genellikle
hakimlerimiz bizim tarafımızdan ve oynamağa mecbur oldukları rolün cezalandırmak
ve kanunları tatbik etmek olduğunu ve Yahudi olmayanların bu günlerde hayal
ettiği gibi devletin terbiyevî planı zaranna olarak liberalizm
göstermek hülyasına kapılmak olmadığım tamamen anlayan kimseler arasındon
seçilecektir. Personeli değiştirme hususundaki bu metod aynı memuriyeti
yapanların toplu dayanışmasını yok etmeğe ve onların hepsini
akıbetlerinin dayalı olaçağı hükümet menfaatlarına bağlamağa da hizmet
edecektir. Hakimlerin genç nesli tebamızın kendi aralarında tesis edilen düzeni
karıştırabilecek herhangi bir suiistimalin kabul olunmazlığı hususunda kesin bir
görüş içinde yetiştirileceklerdir.
Bu günlerde Yahudi olmayanların hakimleri
memuriyetlerinin tam bir anlayışına sahip ofmayarak her çeşit çürüme karşı
müsamaha gösteriyorfar. Çünkü şimdiki çağın idarecileri,, hakimleri vazifeye
tayin ederken onlara kendilerinden istenen bir vazife duygusu ve mevzua vukuf
aşılamağa dikkat etmezler. Av aramak için yavrusunu koyveren vahşî bir hayvan
gibi Yahudi olmayanlar da kendi tebasına kazançlı mevkiler verir ve bu gibi
memuriyetlerin hangi gaye ife meydana getirildiğini onlara aşılamayı
düşünmezler. Onların hükümetlerinin, kendi idarelerinin davranışı sebebiyle
bizzat kendi kuvvetleri tarafından mahvedilmelerinin sebebi budur.
Bu hareketlerin neticelerine dair
misalden bizim hükümetimiz için diğer bir
ders daha çıkaralım.
Devlet yapımız için, ikinci derecede memurların
yetiştirilmelerine mesned olan idarî teşkilatımızın bütün önemli stratejik
mevkilerinden liberalizmi söküp çıkaracağız. Bu gibi mevkiler münhasıran idarede
hükmetmek için yetiştirdiğimiz kimselere düşecektir. Eski memurların emekliye
ayrılmalarının hazineye ağır yük olacağı şeklindeki muhtemel bîr itirazcı şu
cevapları veririm: Evvela onlara kaybettikleri mevki yerine bazı hususi
vazifeler bulunacaktır. İkinci olarak söylemeğe mecburum ki dünyadaki bütün para
bizim ellerimizde toplanacaktır. Bundan dolayı bizim hükümetimiz masraftan
korkmaya mecbur değildir.
Bizim istibdadımız her şeyde bir kademe halinde
bulunacak ve bundan dolayı onun herbir karan içinde üstünlüğümüz saygı görecek
ve bu kararlar muhakkak, surette yerine getirilecektir. İstibdadımız hiçbir
homurdanma ve hiçbir hoşnutsuzluğa önem vermeyecek ve ibret verici mahiyette
cezalandırma hareketi ile onların her çeşit tezahürünün kökünü yok edecektir.
Biz mahkeme kararlarınin
nakzedilmesi yetkisini kaldıracağız. O yetki münhasıran bizim
tasarrufumuza, bizim hükümdarımızın yetki sahasına
geçirilecektir. Çünkü bizim işe başlattığımız hakimlerin kararlarının doğru
olmayabileceğine dair halk arasmda bir fikrin doğmasına müsaade etmemeliyiz.
Eğer bununla beraber buna benzer bir şey vuku bulursa kararı biz nakzedeceğiz
fakat aynı zamanda vazifesin! ve kendi tayin edilişinin gayelerin} anlamadaki
noksanlığı sebebiyle bu gibi hallerin tekerrürünü önleyecek şekilde o hakimi
ibret verici bir şekilde cezalandıracağız. Tekrar ediyorum, hotirdo îutmaîldır
ki idaremizin her adımında onun sadece halkın bizden memnuniyetini yakından
göstermeğe ihtiyac olduğunu bileceğiz. Çünkü halkın
iyi bir hükümetten iyi bir memur istemeğe yetkisi
vardır.
Hükümetimiz, hükümdarlarımızın
vazifesi üzerinde bir babanın koruyucu görünüşüne sahip olacaktır. Kendi
kavimimiz ve tebamız onun şahsında kendilerinin her ihtiyaciyle, ne? işiyle ve
hükümdar ile olan münasebetleriyie olduğu kadar onların teba olarak birbirleri
ile olan münasebetleri ile de alakadar olan bir baba farkedeceklerdir. Onlar
çocuklarını vazife ve itaat hisleri içinde tutmak isteyen tedbirli ana babalar
gibi onların hayatlarında her şeyi düzenlediğimizden memnun olacaklardır. Çünkü
dünya halkları, devletimizin sırları hususunda daima rüşde ermemiş çocuklar
durumunda bulunacaklardır, tamamen kendi
hükümetimizin durumu gibi.
Gördüğünüz gibi istibdadımızı hak ve vazife üzerine
koruyorum: Vazife yapmaya zorlama yetkisi, tebasını bir baba gibi gözeten bir
hükümetin doğrudan doğruya borcudur. O, kuvvetlinin hakkına sahiptir ki o hakkı
beşeriyeti yaratılıştan tayin edilen nizam istikdmetine yeni itaata sevketme
yararına kullanmalıdır. Dünyada her şey bir itaat durumundadır, İnsana değilse
şartlara veya kendi iç karakterine, her durumda daha kuvveti! olana. Bu sebepten
iyilik uğruna kuvvetli olacağız.
Kurulu düzeni ihlal edici bir fiilde bulunan fertleri
tereddütsüz olarak feda etmeğe mecburuz. Çünkü kötülüğün ibret verici şekilde
cezalandırılmasında büyük bir terbiyevî mesele yatar.
İsrail kralı Avrupa'nın kendisine sunduğu tacı kutsal
basma giydiği zaman dünyanın atası olacaktır. Uygun görmesi sebebiyle onun
zaruri olarak feda edeceği kimselerin sayışı Yahudi olmayan hükümetlerin azamet
düşkünlüğü yüzünden yüzyıllar boyunca aralarındaki rekabet sebebiyle feda
edilenlerin sayışma asla ulaşmayacaktır.
Bizim kralımız. kürsüsünden
halklara şöhreti aynı saatta bütün dünyaya yayılacak olan nutuklar söyleyerek
onlar ile devamlı birlik içinde olacaktır
PROTOKOL 16
Bizimkilerin dışında bütün toplu kuvvetlerin
yıkılmasına tesir etmek için toplu hareketlerin ilk merhalesi olan
üniversiteleri yeni bir istikamette yeniden eğiterek kuvvetten düşüreceğiz.
Onların görevlileri ve profesörleri en az bir şekilde dahi ayrılmaya yetkili
olmayacakları gizli ve teferruatlı faaliyet programı ile vazifeleri için
hazırlanmış olacaklardır. Onlar hususî bir ihtiyatla ve tamamile hükümete tabi
olarak vazifelerine tayin edileceklerdir,
Siyasî meselelerle alakalı dersleri olduğu gibi devlet
hukukunu da ders programının haricinde tutacağız. Bu mevzular yeni başlayan
talebeler orasından üstün kabiliyetlerinden dolayı seçilen birkaç düzine şahsa
öğretilecektirÜniversiteler, artık sınıflarından babalarının dahi asla düşünce
kuvvetine sahip olmadığı siyasî meselelerle uğraşarak anayasa için bir komedi
veya bir trajedi şeklinde uygunsuz planlar hazırlayan zayıf tabiatlı adamlar
salıvermemelidir.
Çok sayıda kimselerin devlet meselelerine dair yanlış
malumatı, Yahudi Oimayanlann bu istikamette bütün dünyadaki eğitiminin
misalinden siz kendiniz de bizzat görebileceğiniz gibi ütopik hayal kuranlar ve
kötü teba meydana getirir. Kendilerinin düzenini çok parlak bir şekilde bozan
bütün prensipleri onların eğitimine sokmak gereğim duyduk. Fakat biz iktidarda
olduğumuz zaman eğitim programından her çeşit kanştıncı mevzuu kaldıracağız ve
gençlikten otoriteye itaatli, idare mevkiindeki şahsı kendilerine bir dayanak
olarak seven, sulh ve sükun bekleyen kimseler meydana getireceğiz.
İçinde iyiden ziyade kötü misaller bulunar klasikçilik
ve herhangi bir çeşit ilk çağ tarih tahsili yerine geleceğe ait programîarın
tahsilin' koyacağız. Biz insonfann hafırzlarından evvelki yüzyılların hoşumuza
gitmeyen bütün olaylarım sileceğiz ve sadece Yahudi olmayan hükümetlerin bütün
hatalarım tasvir edenleri bırakacağız. Ameli hayata, düzenin gerektirdiği
yükümlüiüklere, halkın birbirleri i!e olan münasebetlerine, kötülüğü yayan ve
bulaştıran kötü ve egoistçe örnek olmaktan kaçınmaya dair dersler ve terbiye
dünyasının benzer meseleleri öğretim programının Ön sırasında yer alacaktır.
Öğretimi hiç bir surette genelleştirmeden bunlar hayattaki her ihtiyaç ve
mesleğe göre ayrı b.'r palnda hazırlanacaktır. Meselenin bu şekilde ele alınışı
özellikle mühimdir.
Her sosyal sınıf, hayattaki hedefi ve vazifesine uygun
sert sınırlar içinde yetiştirilmelidir, Ara sıra görülen ıstidatil kimseler
hayatta diğer
sosyal sınıflara geçme imkanı
bulmuşlardır ve daima bulacaklardır. Fakat bu nadir istidatlı kimseler uğruna
kabiliyetsiz kimselerin kendilerine yabancı olan saflara geçmelerine ve o
saflara doğuştan ve ya
vazife ile sahip olan kimselerin yerlerini talan etmelerine müsaade etmek tam
bir budalalık olur. Bu açık manasızlığa müsaade eden Yahudi olmayanlar için
bütün bunların ne netice doğurduğunu siz kendiniz bilirsiniz
Hüküm süren kimsenin tebasının kalplerinde ve
kafalarında sağlamca yerleşmesi için, onun faaliyeti müddetince bütün millete
okullarda ve umumî yerlerde maksat ve işleri ve bütün lutüfkar teşebbüslerine
dair bilgi vermesi gereklidir.
Biz
her çeşit ders verme hürriyetin; kaldıracağız. Her yaştaki talebeler ana
babaları ile birlikte bir dernekte olduğu gibi eğitim müesseselerinde toplanma
hakkına sahip olacaklardır Tatil günlerinde öğretmenler bu toplantılarda beşerî
ibret verici kanunlar, şuursuzca münasebetlerden doğan sınırlamalar
ve nihayet henüz dünyaya ilan edilmemiş yeni
nazariyeler meseleleri üzerinde serbest konferanslar vereceklerdir. Bu
nazariyeleri bizim inancımıza bir geçiş merhafesi olarak meydana getireceğiz.
Şimdiki zamandaki ve gelecek zamandaki faaliyetimizin programının açıklanması
tamamlanınca ben size bu
nazariyelerin esaslarını okuyacağım. (Protokollar
Forma: 6)
Kısaca: Halkın fikirlerle yaşayıp idare edildikleri ve
bu fikirleri yalnız her yaştakiler için, tabiî değişik metodlar ile olmak üzere
aynı başarıyı sağlıyan eğitim vasıtası ile öğrendiklerini birçok yüzyılların
tecrübesi ile bilerek düşünce bağımsızlığının son parıltısını da bütün bütün
elimize geçirecek ve kendi menfaatımız için kullanmak üzere zaptedeceğiz. Esasen
biz uzun zamandanberi mevzu ve fikirlere kendi menfaatımıza göre yön veriyoruz.
Düşünceye gem vurma sistemi şimdiden görerek öğrenim denen sistem ile uygulamaya
konmuştur. Bunun amacı Yahudi olmayanları, kendilerinde bir fikir teşekkülü için
gözlerinin önüne bir şeyler getirilmesini bekleyen uysal hayvanlar haline
getirmektir. Fransa'da en iyi ajanlarımızdan biri olan burjuvazi şimdiden yeni
bir «görerek öğrenim» programım yapmış bulunmaktadır.
PROTOKOL 17
Avukatlık mesleğinin icras: soğuk,
zalim, inatçı, karaktersiz insanlar meydana getirir. Bunlar her meseleyi şahsa
bağlı olmayan sırf hukukî görüş noktasından ele alırlar. Onların kökleşmiş
alışkanlığı her şeyde o işin neticelerinin kamuya faydasına değil, onun maddî
mahiyetinih müdafaa yönünden değerine bakmaktır. Onlar çoğunlukla herhangi bir
şeyin müdafaasın} üzerlerine almayı reddetmezler, hukuk ilminin en .ufak bir
meselesi üzerinde münakaşalar yaparak her ne bahasına olursa olsun bir beraat
kararı almağa uğraşırlar ve bu suretle adaleti bozarlar. Bu sebepten dolayı biz
bu mesleği dar bir çerçeveye sokacağız ve onu umumî icra hizmeti sohasi içinde
tutacağız. Avukatlar aynen hakimler gibi davada taraf olan şahıslarla haberleşme
yetkisinden mahrum edileceklerdir. Onlar işi sadece
mahkemeden alacaklar ve o işi rapor ve belge notları ile tetkik edecekler ve
müvekkillerim meydana çıkan hadiselere dair mahkemede sorguya çekilmelerinden
sonra müdafaa edeceklerdir. Onlar müdafaanın mahiyetine bakılmaksızın bir ücret
alacaklardır. Bu durum takibat yararına raportör olacak savcıya karşı onları
yalnız adalet yararına hukuk mesleği icra eden raportörler durumuna
getirecektir. Bunlar mahkemelerde işleri kısaltacaktır. Bu yol ile şahsî
menfaattan değil, kanaat getirmek suretiyle yürütülen dürüst, tarafsız bir
müdafaa uygulaması tesis edilecektir. Bu aynı zamanda sadece en fazla para veren
tarafı kazandırmak hususunda anlaşmak için avukatlar arasındaki bozuk pazarlık
alışkanlığım da ortadan kaldıracaktır.
Uzun
zamandan beri Yahudi olmayanların din adamlarım itibardan düşürmek ve bu suretle
onların dünya üzerindeki faaliyetlerim yıkmağa dikkat ediyoruz. Onlar bize bu
günlerde hala büyük bir engel olabilirler. Günden güne onların dünya halkları
üzerindeki tesiri azalıyor. Vicdan hürriyeti her yerde ilan edilmiştir. Bu
sebeple şimdi bizi Hıristiyan dîninin tamamen yıkılması ömndan ayıran müddet;
sadece seneler ile ifade edilecek kadar kalmıştır. Diğer dinler için de
böyledir. Bununla beraber onlarla uğraşmada daha az müşkülatımız olacaktır.
Fakat bundan şimdi bahsetmek mevsimsizdir. Biz siyasette kilisenin nüfuzunu ve
kilisenin siyasette yer almaşım müdafaa edenleri, eski gelişmelerine nispeten
geriye götüren dar çerçeveler koyacağız,
Papalık sarayım yıkma zamanı nihayet gelince görünmez
bir elin parmağı milletleri bu saraya karşı sevk edecektir. Bununla beraber
milletler onun üzerine atıldığı zaman biz sanki fazla kan dökülmesini önlemek
istiyormuşuz gibi onun müdafileri kisvesinde ileri çıkaracağız. Bu oyalama ile
biz onun bütün iç kısımlanna gireceğiz ve emin olun ki bu mevkiin bütün
kuvvetini kemirinceye kadar asla bir daha dışarı çıkmayacağız.
Yahudilerin kralı dünyanın gerçek papa'sı,
enternasyonal kilisenin atası olacaktır.
Fakat biz, gençliği yeni
geleneksel dinler için
ve müteakiben bizim dinimiz için yeni baştan eğitilirken aradaki zaman zarfında
mevcut kiliselere açıktan açığa dokunmayacağız. Fakat biz onlaro karşı, ayrılık
meydana getirecek şekilde planlamış tenkitçilik yolu ile savaşacağız,
Umumiyetle bizim çağdaş basımmız;
o zaman devamlı olarak ancak bizim hünerli kabitemizin istidatlı kimseleri
tarafından yapılabilecek tarzda her vasıta ile onların nüfuzunu azaltmak
için en karaktersiz ifadeler
kullanarak devlet işlerini, dinledi, Yahudi olmayanların kabilivetsiziiklerini
tenkid etmeğe devam edecektir.
Biz herşeyi resmî polis teşkilatının ya'dımı olmaksızın
göreceğiz. Bu teşkilat, Yahudi olmayanların kulianması için bizim dikkatle
hazırladığımız yetki genişliği içinde hükümetlerin görüşünü engellemektedir.
Bizim programımızda devlette gönüllü olarak hizmet etme prensibi ile tebamızın
üçte biri diğerlerini bir vazife anlayışı ile gözetleme altında tutacaktır. O
zaman bir casus ve gammaz olmak bir ayıp olmayacak bir meziyet olacaktır.
Bununla beraber asılsız ithamlar merhametsizce cezalandırılacaktır ki bu
yetkinin sui istimali çoğalmasın.
Ajanlanmız; cemiyetin hem alt
tobakalarından hem de üst tabakalarından. vakitlerini eğlence ile geçiren
idareci sınıftan, yazarlardan matbaacılardan ve yayınevi sahiplerinden, kitabevi
sahiplerinden, katiplerden ve satıcılardan, işçilerden, arabacılardan,
hademelerden ve saireden alınacaktır. Bu topluluk hiçbir yetkiye sahip olmayacak
ve kendi hesabına hiçbir faaliyette bulunmasına izin verilmeyecektir. Bunun
neticesi olarak hiçbir kuvveti olmayan bir polis teşkilatı olarak sadece şahit
olacak ve ihbar edecektir. Onların ihbarlarının tahkiki ve tevkif kararı verme
yetkisi sorumlu bir gruba ait olacak ve onlar polis işlerini kontrol
edeceklerdir. Bununla beraber tevkif karannın fiilen infazı jandarma ve belediye
polis teşkilatı tarafından yapılacaktır. Devlet meseleleri ile alakalı herhangi
bir şeyi görüp veya
duyup da haber vermeyen şahısların gizleme cürümünü işlediği ıspat edilecek
olursa bununla itham edilip sorumlu tutulacaklardır.
Tam bu
günlerde bizzat kendi aile veya üyelerinin KABAL'a aykırı herhangi bir şey
yaptıklarım farkeden biraderlerimizin onların kabal'dan çıktıklarım ihbar etme
tehlikesine girmeğe mecbur tutuldukları gibi, bütün dünya üzerindeki
krallığımızda da bütün tebamız için devlete bu
yönde hizmet vazifesi
yapmak mecburi
olacaktır.
Böyle bir teşkilat yetki ve kuvvet sui istimallerini,
rüşvetçiliği, telkinierimizin vasıtası ile insanların üstün hakları şeklindeki
nazariyelerimiz ile Yahudi olmayanların adetleri arasına soktuğumuz her
şeyi tamamen ortadan kaldıracaktır. Fakat biz başka türlü nasıl onların iöaresi
ortasında karışıklık sebeplerini önceden hazıriayarak artırabilirdik? Bu
metodlar arasındo en önemlilerden biri düzeni yenileme için kullanılan ajanların
inatçı bir şekilde kendini beğenmişlik, yetkinin sorumsuzca kullanılması ve en
başta rüşvetçilik gibi kötü temayüllerinin gelişme ve ortaya c'kmasını
engellemek için elverişli durum bulacak şekilde tayin edilmelidir.
PROTOKOLLAR 18
Otoritenin itibarı için en
öldürücü zehir olan gizli
polis teşkilatımn sıkı tedbirlerini daha kuvvetlendirmek bizim için zarurî hale
geldiği zaman bi ,
taklit karşılıklar düzenleyeceğiz veya güzel konuşan konuşmacıların işbirliğinde
ifadesini bulan bazı hoşnutsuzluk gösterilerinde
bulunacağız. Bu konuşmacıların etrafında onarın sözlerine yakınlık duyan herkes
toplonacak:ır. Bu durum Yahudi olmayanların polis teşkiatı orasında bulunan
hizmetkarlarımız vasıtası !e bize evlerde arama yapma ve gözaltında tutma
bahaneleri verecektir.
Konuşmacıların çoğu eğfence
sevgisi ve konuşma
uğruna hareket ettiklerinden açiktan ]çığa bir davrranışları olmadıkça onlara
dokunnayacağız. Sadece onların arasına gözetleyici elemanlar sokacağız.
Hatırrianmalıdır ki eğer ken jisihe karşı sık sık suikastler meydana çıkan o
otoritenin itiibarı azalır. Bu durum onun zaaFiyeti ve daha kötüsü adaletsizliği
fikrini hatıra getirir. Biliyorsunuz ki bizim koyun sürümüzün kör koyunları
olan ajanlarımız vasıtası ile Yahudi olmayan kralların hayatlanna karşı sık
sık suikostiar yaparak onların nüfuzunu kırdık. O aionlar ki birkaç liberal
cümle onlarrı kolayca cürüm işlemeğe sevkeder. Yeter ki cümleler politik
renklerle boyanmış olsun. Biz hükümdarları gizli polis teşkilatımn tedbirlerim
açıkça i'an etmekle zaafiyetlerini kabule icbar etmekteyiz ve bu suretle
de otoriyeti yıkıma sürükfeyeceğiz.
Bizim hükümdanmız sadece ufak bir
muhafız birliği tarafından gizlice korunacaktır. Çünkü biz kendisinin mücadele
etmeğe kuvvetinin yetmeyeceği veya saklanmağa mecbur kalacağı şekilde kendisine
karşı bir ayaklanma olabileceği düşüncesin! kabul
etmeyeceğiz.
Yahudi olmayanların yaptığı ve
yapmakta olduğu gibi eğer biz de bu düşünceyi kabul edersek hükümdanmız içi
noimasa bile uzak
olmayan bir tarihte onun hanedanı için bu sebepten dolayı bir ölüm hükmü imza
etmiş olurduk.
Bizim hükümdanmız titizlikle uygulanan dış görünüşüne
göre iktidarım sadece milletin menfaatına kullanacak, kendisinin ve hanedanının
çıkarım düşünmeyecektir. , Bundan dolayı bu durumun müşahadesi ile onun
otoritesi bizzat tebası tarafından hürmet görecek ve korunacaktır.
Bu şekilde bir açıktan açığa koruma onun kuvvetinin
teçkilatlanmasındokf zaafiyeti ıspat eder.
Hükümdanmız
daima halk arasında
zöhiren meraklı görünen erkek ve kadınlardan teşekkül eden bir kitle tarafından
kuşanacaktır. Bunlar onun etrafında görünüşte bir tesadüf neticesi imiş gibi ön
safları işgal edecekler ve saygısız bir şekilde olan diğer safları geride
tutarak iyi bir düzen içinde gibi göstereceklerdir. Bu durum diğer saflar içinde
de intizamlı durma nümunesi olacaktır. Eğer bir dilekçe sahibi halk arasında
görünüp saflar arasından yol açmağa çalışarak dilekçesin! hükümdarın eline
vermek isterse ön saftakiler bu dilekçeyi alarak dilekçe sahibinin gözlerinin
Önünde ona vermelidir ki herkes verilen şeyin yerine ulaştığım ve bunun neticesi
olorak da bizzat hükümdarın kontrola tabi olduğunu bilsin. İktidar halesinin
mevcudiyeti halkın «kral bundan haberdar olsaydı» veya «kral bunu işitecek»
diyebilmesini gerekli kifar.
Resmî gizli polis teşkilatının kurulması ile otoritenin
mistik itibarı kaybolur, muayyen bir cür'et meydana gelir ve herrkes kendini
onun efendisi sayar. Hükümete karşı serkeşlik satan kimseler otoritenin
kuvvetinin farkındadırlar ve ne zaman bir fırsat çıkarsa otoriteye karşı suikast
yapacakları anı gözlerler. Biz Yahudi olmayanlara başka şeyler telkin ettik.
Fakat her hadise gizli polis teşkilatının onları nerelere götürdüğünü görmemizi
mümkün kıldı.
Bize karşı suç işleyenler ciddî bir temele istinad
etsin veya etmesin ilk şüpheler üzerine tevkif edileceklerdir. Siyasî bir
kabahat veya cürüm işlediğinden şüphelenilen bir şahsa muhtemel bir hata yapma
korkuşu ile kaçma fırsatı verilmesine müsaade edilemez. CünKu ou mevzularda biz
tam manası ile merhametsiz olocağız. Eğer müsamaha göstererek basit cürümlerde
suçun saik ve sebepleri üzerinde durmayı kabul etmek mümkün olsa bile hükümetten
başka kimsenin bir şey anlamayacağı meselelerle meşgul olan kimseler için
affedilme imkanı yoktur ve hiçbir hükümet de gerçek siyaseti anlayamamıştır.
PROTOKOLLAR 19
Politikada bağımsız olarak ferden çahşmaya müsaade
etmiyorsak da diğer taraftan halkın durumunu düzeltmek hususunda her çeşit
projeleri gözden geçirmek için hükümetlere teklifleri ihtiva eden her türlü
haber ve dilekçe verilmesin! teşvik edeceğiz. Bu durum bize tebamızın kusurlarım
ve sair hayallerini açıklayacaktır. Biz ya o işi yaparak veya yanlış hükme varan
kimsenin kısa görüşlülüğünü ıspat ederek tedbirli bir şekilde, onları
cevaplandıracağız.
Hükü mete karşı serkeşlik satına, bir fil karşisında
bir fino köpeğinin kesik kesik havlamalarından başka bir şey değildir. Sağlam
teşkilatlanmış bir hükümet için, polis bakış açısında değil, fakat halk bakış
açısında, fino köpeği fil karşisında kendi kuvvet ve ehemmiyetinin ne olduğunun
tam bir bilmezliği içinde havlar. İkisinin ehemmiyet nisbetini gösterecek, ibret
almaktan başka bir şeye onun İhtiyacı yoktur ve file gözleri iliştiği an fino
köpekleri havlamayı kesip kuyruk sallayacaklardır.
Politik cürümler İle kahramanlıkg yapmanın itibarım
kırmak için biz onları hırsızlık, cinayet ve her çeşit kötü ve ahlaksızca
cürümleri işleyenlerle aynı kategoride duruşmaya göndereceğiz. Kamuoyu o zaman
kendi telakkileri içinde bu cürüm kategorisini diğerleri ile aynı utanç
vericilik ile bağlayacak ve onu da aynı ayıp ile damgalayocaktır.
Yahudi olmayanları isyan İle mücadele etmede, bu
vasıtaları kabul etmekten engellemek için elimizden geleni yaptık ve umarım ki
başarı kazandık. Bu sebeple idi ki basın vasıtası ile ve dolaylı olarak tarihe
dair zekice derlenmiş okul kitaplarındaki if'adeler ile isyan çıkardıkları iddia
ve kabul edilen kimseleri amme menfaatına mazlumlar olarak ilan ettik. Bu
ilanlar liberal kimseler gurubunu artırdı ve Yahudi omayanlardan binlercesini
bizim sığır sürümüzün arasına kattı.
PROTOKOLLAR 20
Bugün malî programa temas edeceğiz ki onu planlarımızın
en zor, tamamlayıcı ve kesir noktası olarak sözlerimin sonuna bıraktım. Bu bahse
girmeden evvel topyekün îma yolu ile zaten söylemiş bulunduğumu size hatırlatmak
isterim.
Krallığımızı kurunca otokratik hükümetimiz kendisinin
bir baba koruyucu rolü oynadığım hatıriayarak kendini koruma prensibi içinde
halk kjtlelerine budalaca vergiler yüklemekten kaçınacaktır. Fakat devlet
teşkilatı pahalı işler. Bu yüzden ihtiyacı olan parayı elde etmek zarurîdir.
Bundan dolayı bu mevzuda muvazene •neselesi üzerinde hususî bir ihtiyatla
durulacaktır.
Hükümdarlığımızda kral, devletindeki her şeyin
kendisine ait olduğu hukuki faraziyesinden stifade edecektir (ki bu faraziye
kolaylıkla gerçekleştirilebilir). Kral, devlet içindeki tedavülleini düzenlemek
için her çeşit meblağın tümünü ;anunen müsadere etme yotuna başvurma yetkf
sine sahip olacaktır. Bundan şu sonuç çın.uı m
vergilendirme; mallar üzerine matrah arttıkça nisbeti de artan bir vergi olarak
konulacaktır. Bu tarzda ödenmesi gereken kısım kimseyi zorlamadan ve perişan
etmeden mal yekünunun bir yüzdeki şeklinde ödenecektir. Zenginler bilmelidirler
ki fazla mall'arının bir kısmım devletin tasarrufuna bırakmak kendilerinîn
vazifesidir. Çünkü devlet onların mailannın kalan kısminin mal emniyetini ve
dürüst kazanç hakkını garanti eder. Dürüst diyorum Çünkü mal üzerindeki kontrol
kanunî temele dayalı soygunculuğu ortadan kaldıracaktır.
Bu sosyal reform yukardan gelmelidir. Çünkü bunun
zamanı gelmiştir. Bu bir sulh taahhüdü olarak zarurîdir.
Fakirler üzerine vergi bir ihtilal
tohumudur ve ufağın
peşine düşmek suretile büyüğü kaybederek devletin zararına işler. Bundan
tamamile ayrı olarak sermayedarlar üzerine bir vergi yüklenmesi bizim bu
günlerde Yahudi olmayan hkkümetlerin kuvvetine yani onların devlet maliyetlerine
karşı muvazene olarak serveti topladığımız hususî ellerde servet artmasını
azaltır.
Sermayeye göre bir yüzde nisbeti
içinde artan bir vergi, şimdiki ferde bağlı vergi veya emlak vergisinden daha
fazla bir gelir getirecektir. Bu, şimdi bize yalnız bir sebepten faydalıdır
ki Yahudi olmayanlar
arasında rahatsızlık ve hoşnutsuzluk uyandırır.
Kralımızın dayanacağı kuvvet, muvazene ve sulh
garantisin! içinde bulundurur. Çünkü bu şey fer uğruna devlet makinesinin
isteyişim sağla mak için sermayedarların gelirlerinden bir kısmı nıödemeleri
zarurîdir. Devlet ihtiyaçları yük his setmeyen ve ondan yeteri kadar faydalanan
kim seler tarafından karşılanmalıdır.
Böyle bir tedbir fakirlerin
zenginlere karşı kinini yok edecektir. Çünkü fakir onda devlet içir füzumlu malî
bir destek, sulh ve refah teşkil fiden bir durum görecektir. Çünkü o bu şeyleri
elde etmek için lüzumlu vasıtaların
zenginlerin ödediğini müşahade edecektir.
Eğitim görmüş sınıflardan olan vergi mükeNeflerinin
yeni ödemeler üzerine kendilerim çok fazla üzmemeleri için bu ödemelerin tahsis
edildiği yririn tüm hsaplan, hükümdar makamının ve idarî müesseselerin
ihtiyaçları için tahsis edilecek olanlar gibi meblağlar hariç olmak üzere,
kendilerine verilecektir.
Hükümdarlık eden kimse kendisine ait hiçbir mala sahip
olmayacaktır. Çünkü devletteki her şey onun ma! varlığım temsil eder. Başka
Eürlü olsaydı birbirin zıt İki durum olurdu. Hususî servete sahip olma durumu,
herkesin umumî mafındaki kendisinin mülkiyet hakkını yok ederdi.
Hükümdarlık eden şahsın akrabaları devlet imkanları,
kaynakları, malî vasıtaları ile bakılacak olan mirasçıları hariç olmak üzere
devlet memurları saflanna girmeli veya mülkiyet hakkı elde etmek için
çalışmalıdırlar. Kraliyet kamndan olma imtiyazı hazineyi soymaya hizmet
etmemelidir.
Satın alma, para makbuzu, veya
miras alma, matrah yükseldikçe nisbet yükselen bir
pul vergisine tabi olacaktır. İsmen titiz bir
şekilde kaydedilecek olan bu verginin ödendiği ıspat edılmeden nakit veya
gayrınakit bir ma! devredilmesi halinde malın eski sahibi bu transfer anından
devir işleminin bildirilmesinden kaçınmanın ortaya çıkarılmasına kadar geçen
müddet için vergi üzerine faiz ödemekle yükümlü tutulacaktır. Devir işlemine
dair vesikalar her hafta isim, soyadı ve malın eski ve yeni sahiplerinin daimî
ikametgahlanna dair kayıtlarla mahallî hazine dairesine sunulmalıdır. Bu devir
işleminin ismen kaydedilmesi lüzumlu şeylerin alım satımının mütad masraflarım
geçen muayyen bir meblağdan başlamalıdır. Bu masraflar ise sadece birimin
muayyen bir yüzdesi şeklinde bir damga
vergisine tabi olacaktır.
Şimdi bu, gibi vergilerin Yahudi
olmayan devletlerin
gelirlerinin kaç misli olacağım siz
tahmin edin.
Devlet maliyesi muayyen bir miktar İhtiyat meblağı
bulundurmaya mecbur olacak ve toplanan vergilerden bu miktarı aşan kısmı
tedavüle sokulacaktır. Bu meblağlar İle umuma ait işler düzenlenecektir. Bu
çeşit işlerde teşebbüs devlet kaynaklarından meydana gelecek ve çalışan sınıfı
devlet menfaatlarına ve hükümdarlık eden kimselere kuvvetle bağlayacaktır. Aynı
meblağlordan bir kısmı da icad verimlilik için mükafai olarak ayrılacaktır.
Hiçbir suretle yukardaki muayyen ve serbestçe
hesaplanan meblağların bir tek birimi dahi devlet hazinesinde
alıkonulamayacaktır. Çünkü paranın mevcudiyeti tedavül etmek içindir ve herhangi
bir çeşit para durgunluğu devlet makinesinin işleyişine yıkıcı bir tesir yapar.
Çünkü c yağlama yağıdır. Yağlamadaki durgunluk mekanizmanın muntazam işleyişini
durdurabilir.
Mübadelenin bir kısmı yerine faizli senetlerin ikame
edilmesi kesinlikle bu durgunluğu meydana getirmektedir. Bu halin neticesi zaten
kafi derecede görülebilmektedir.
Biz bir de hesap mahkemesi kuracağız. 0rada hükümdar
henüz hesabı tamamlanmamış olan carî ayın hesabı ve henüz tevdi edilmemiş olan
evvelki ayın hesabı müstesna olmak üzere devlet gelir ve giderlerinin tüm
hesabım her an bulacaktır.,
Devleti soymada menfaati olmayacak tek ve yegane şahıs
onun sahibi olan kimsedir; yani hükümdar. Bu sebepledir ki onun şahsî kontrolü
sızıntı ve israf imkanlarını ortadan kaldıracaktır.
Hükümdarın kontrol ve tetkike zaman bulabiimesi için
çok kuvvetli vaktini alan adabı muaşeret uğruna kabul merasimlerindeki temsilî
görevi kaldırılacaktır. O zaman onun iktidarı tantana ve ihtişam kazanmak için
tahtı kuşatan ve devletin umumî menfaatlarını gözetieyip yalnız kendi
menfaatlarını gözeten her devrin adamı olan gözde kimseler arasında parçaları
bölüştürülmeyecektir.
Yahudi olmayanlar için meydana getirmekte olduğumuz
ekonomik krizler parayı tedavülden çekmekten başka vasıtalarla meydana
getirilmiş değildir. Devletlerden parayı çekerek muazzam sermayeleri hareketsiz
hale getirdik. O devletler ki borç almak için daima o durgur sermayelere
müracaat etmeğe mecbur oluyor lardı. Bu borçlanmalar faiz ödemeleri ile birlikte
devletlerin maliyelerine yüklendi ve onları dl sermayetere bağlı köleler yaptı.
Sanayiin küçüfr sermaye sahiplerinin elinden çıkarak büyük sermayedarların
elinde toplanması, halkın ve onlarla beraber devletlerin de bütün enerjisini
tüketti.
Şimdiki durumda paranın tedavüle çıkarılması umumiyetle
fert basma ihtiyaçlara uygun bil şekilde değildir ve bundan dolayı işçilerin
bütün ihtiyaçlarım karşılamaz. Paranın tedavüle çıkarılmağı nüfusun artışına
uygun olmalıdır ve bu suretle çocuklar da mutlaka doğdukları günden itibaren
para istihlak eden kimseler olarak addediimelidirfer. Tedavülün düzeltilmesi
bütün dünya için mühim bir meseledir.
Biliyorsunuz ki altının ölçü birimi elması, onu kabul
eden devletlerin mahvına sebep olmuştur. Çühki, o, para için talepleri
karşılamaya muktedir bulunmamaktadır. Ayrrıca bu taleplerri karşılayanlasın diye
biz altını tedavülden mümkün olduğu kadar kaldırmaktayız.
Bizim ölçü birimimiz olarak çalışan insan gücünün
fiyatı ortaya konmalıdır, bu brim kağıt ile de hesaplansa odun ile de. Biz para
tedavülünü her doğumu miktara ekleyerek ve her ölümü o miktardan çıkararak
tebadan her bir kimsenin normal ihtiyaçlanna uygun bir şekilde yapacağız.
Hesaplar büyük veya küçük idare merkezlerinin her biri
tarafından idare edilecektir.
Devlet ihtiyaçları için para ödemelerinde gecikmeler
olmasın diye bu gibi ödemelerin tutan ve şartları hükümdarın kararı ile tesbit
edilecektir. Bu durum bir bakanlık tarafından bir müessesenin diğerierinin
zaranna korunmasını ortadan kaldıracaktır.
Gelir ve gider bütçeleri yan yana icra edileceklerdir
ki uzak olarak birbirlerine karanlık hale gelmesinler.
Yahudi olmayanların malî müessese ve prensiplerinde öne
süreceğimiz reformları, kimseyi korkutmayacak şekillerde kisvelere sokacağız.
Yahudi olmayanların karışıklıkları ile mali işlere soktukları düzensiz
karanlığın neticesinde reformların tüzumuna işaret edeceğiz. Bu karşılıkların
birincisi ilerde göstereceğimiz gibi onların tek bir bütçe hazıriayarak
başlamalarıdır ki bu bütçe aşağıdaki sebep yüzünden seneden seneye artar: Bu
bütçe senenin yarışma kadar sürüklenir, sonra onlar işleri düzeltecek bir bütçe
talep ederler ve bunun üç ayda harcarIar,bundan sonra ek bir bütçe isterler ve
bütün bunlar bir tasfiye bütçesi ile sona erer, Fakal müteakip yılın bütçesi
bütün ilavelerin yekununa göre hazırlandığından normalden senelik ayrılma bir
yıl içinde yüzde elliye kadar ulaşır, ve böylece yıllık bütçe on yılda üç misli
olur. Yahudi olmayan devletlerin dikkatsizlik ile müsaade ettikleri bu gibi
metodlar yüzünden onlarnn hazineleri boştur. Borç'amn dönemleri birbirini takip
etmekte ve bunlar kalanı bitirmekte ve Yahudi olmayan bütün devletleri iflasa
götürmektedir.
Tam olarak anlıyorsunuz ki Yahudi olmayanlara telkin
ettiğimiz bu çeşit ekonomik tertipleri biz tatbik edecek değiliz.
Her çeşit borç alma, devletin zayıflığım ve devlet
yetkilerinin anlaşılmasının eksikliğim ıspat eder. Ödünç alma durumları
tebalarından geçici bir vergi alma yerine el açarak bankerlerimize gelip dilenen
hükümdarların başlarının üzerinde bir Demokles'in kılıcı gibi asılıdır. Harici
borçlanmalar öyle sürüklerdir ki kendi kendilerine düşmedikçe veya devlet onları
fırlatıp atmadıkça devletin vücudundan kaldırılmalarına imkan yoktur. Fakat
Yahudi olmayan devletler onları koparmaz, kanlarını akıtıp kurutarak kaçınılmaz
bir şekilde yok olmaları için gönüllü olarak kendi üzerlerine onlardan daha
fazla kaynakta ısrar ederler. (Protokollar Forma; 7)
Gerçekten esasında bir borçlanma ve bilhassa bir dış
borçlanma nedir? Bir borçlanma borç alınan sermaye meblağı üzerine bir yüzde
nisbetinde faiz ihtiva eden tahvil çıkarılmalıdır Eğer borçlanma yüzde beş
nisbetinde bir yükümlülük taşırsa bu halde yirmi sene içinde devlet borç alınana
eşit bir meblağı boş yere faiz olarak öder. Bu durum kırk sene içinde iki misli,
altmış senede üç misli meblağ ödemesine var» ve bunlarla beraber borç ödenmemiş
bir borç olarak kalır.
Bu hesaptan açıkça anlaşılır ki herhangi bir çeşit fert
başına vergilendirme ile devlet, vergi ödeyen fakirlerin son kuruşlarım kendi
ihtiyaçları için faizsiz olarak toplayacağı yerde borç para aldığı zengin
yabancılar ile hesaplaşmak için ceplerinden almaktadır.
Borçlanmalar dahilî kaldığı müddetçe Yahudi olmayanlar
sadece paralarım fakirlerin ceplerinden zenginlerin ceplerine aktardılar. Fakat
biz borçlanmaları haricî sahaya devretmek için gerekli bütün şahısları satın
aldığımız zaman devletlerin bütün serveti bizim kasaiarımıza aktı ve Yahudi
olmayan herkes bize teba vergisi ödemeğe başladı.
Eğer tahtlarında oturan Yahudi Oimayan kralların devlet
işleri hususundaki sathî olmaları ve bakanların rüşvet almaları veya hükmetme
mevkiindeki diğer şahısların malî mevzular üzerindeki anlayış noksanlığı onların
memleketlerini bizim hazineîerimizi ödenmesi tamamen imkansız miktarlarda borçlu
yapmış ise bu durum bizim büyük zahmetlerimiz ve para masraflarımız olmaksızın
başarılmış değildir.
Biz para durgunluğuna müsaade etme geçeğiz ve bundan
dolayı devletin bütün kuvve tini emip bitiren sülüktere faiz ödemesi olmasıı
iiye yüzde bir faizli dizi hariç olmak üzere faizi devlet tahvili olmayacaktır.
Faizli senet tedavüle çıkarma yetkisi, münhasıran sanayi şirketlerim
verilecektir ki bunlar kariarından ödeme yapma da müşkülat çekmezler, halbuki
devlet bu şir ketler gibi borç alınan para üzerine kar yapa maz. Çünkü devlet
harcamak için borç alır iştı kullanmak için değil.
Sanayi senetleri hükümet tarafından da sa tın
alınacaktır ki böylece o şimdiki borçlanma iş emleri ile faiz ödeyici olmak
durumundan faiz karşılığı para borç veren durumuna geçecektir. Bu tedbir para
durguniuğunu, asalak karlaı ve tembelliği önleyecektir. Yahudi olmayanların
bağımsız oldukları müddetçe onların arasındı aunların hepsi bizim için faydalı
idi. Fakat bunlar bizim hükümdarlığımız altında arzu edilen şeyler değildirler.
Yahudi olmayanların bizden faizli olaral aorç almaları
ve bu paraların hepsinin bizimlı ıesap görmek için aynen ve üstelik faiz de ek
enerek kendi devletlerinin cebinden alınması gerekeceğini hiç düşünmemeleri
vakıasında belli olduğu gibi onların safi vahşî hayvan beyinle 'inin düşünce
kuvvetinin gelişmemiş olduğu ne kadar açıktır. İhtiyaçları olanparayı, bizzat
ken ii halklarından almaiarından daha basit ne ola îilirdi Fakat bizim onlara,
borçlanma mevzuuni hatta bunda kendileri için bir menfaat görecek leri bir ışık
içinde sunmak yolunu bulmuş olmamız, bizim seçilmiş dimağımızın zekasının
ıspatidir.
Yahudi olmayan devletler üzerinde yaptığı mız denemeler
Ne kazandığımız yüzyılların teç rübeleri İşığında vakti gelince ortaya
çıkaracağı mız hesaplarımız açıklık ve kesinlikle ayırd edilecek ve bir bakışta
herkese icatlarımızın fayda larını gösterecektir. Bunlar bizim Yahudi Olma
yanlar üzerindeki hakimiyetimizi borçlu olduğu muz fakat bizim krallığımızda
müsaade edileme: olan bu kötü işlere bir son verecektir.
Muhasebe sistemimizin etrafım öyle
mania lorla çevireceğiz ki ne hükümdar ne de en önemsiz devlet memuru meydana
çıkarılmaksızıı en ufak bir meblağı bile tahsis edildiği yerdei saptırmak veya
muayyen faaliyet pianında bi kere tesbit edilmiş olandan başka bir tarafa
çevirmek durumunda olmayacaktır.
Muayyen bir plan olmaksızın hüküm sürmek imkansızdır.
Bir vakitler devlet işlerinden başka tarafı çekmek için
kendilerine temsilî kabul merasim leri, adabı muaşeret kaidelerine riayet etme
vı eğlenceler tavsiye ettiğimiz Yahudi olmayan hükümdarlar sadece bizim
hakimiyetimizin paravo naları idiler. HükümdarIaRIn gözüne giren kimse lerin,
ajaniarımızın kendileri için çizdiği faaliye sahasındaki beyanları o hükümdarın
yerine geçerek her zaman istikbalin ekonomileri ve ileriye ait gelişme hususunda
vadler ile kısa görüşlü kafalora memnunluk vermişlerdir. Ne ile ekonomi? Yeni
vergiler ile mi? Bunlar sorulabilirdi. Fakat bizim beyanatımızi ve tasanlanmızı
okuyanlar bunları sormadılar.
Bu dikkatsizliğin onları nereye götürdüğünü, halkları
hayret verici çalışmaiarına rağmen onların nasıl bir malî düzensizlik zirvesine
vardıklarını biliyorsunuz.
PROTOKOLLAR 21
Son toplantıda bahsettiğim dahilî borçlan maların şimdi
teferruatlı bir izahım ilave edece ğim. Haricî borçlanmalar bizi Yahudi
olmayanların millî paraları ile beslenmekte olduklarındai onlara dair daha fazla
bir şey söylemeyeceğim. Fakat bizim devletimiz için yabancılar yani ha ricî hiç
bir şey olmayacaktır.
Yahudi olmayan hükümetlere hepsi o dev letlerin
ihtiyacı olmayan borç paralar vererek paraları iki misli, üç misli ve daha fazla
olarak Kimse bize böyle bir şey yapabiliı geri almak hususunda, idarecilerin
rüşvet almalanndan ve hükümdarların gevşekliklerinden istifa ettik. Bundan
dolayı ben sadece dahi borçlanmaların teferruatından bahsedeceğim.
Devletler böyle bir borçlanma yapılacağını ilan eder ve
tahvilleri yani faizli senetleri için iştirak taahhüdü açarlar. Herkes alabilsin
diye fiyatlar yüzden bine kadar tayin edilir ve ilk iştirak taahhüdünde
bulunanlar için iskonto yapılır. Ertesi gün herkesin onların satın almak için
acele ettiği iddia edilerek sunî vasıtalarla onların fiyatları yükseltilir.
Birkaç gün içinde hazine kasalannın dolduğu ve kullanabileceklerinden fazla para
mevcut olduğu söylenir (ondan sonra neden alınsın). İştirak taahhütlerinin
tedavüle çıkarılacak borç senetlerim birkaç kat geçtiği iddia edilir. Bu
yalanlar içinde bütün merhaleler sonuçlandırılır. Onlar derler ki baksana
hükümetin tahvillerine ne kadar güven gösterildi.
Fakat komedi oynanırken gerçek ortaya çıkar ki zimmet,
hem de gayet ağır bir zimmet meydana getirilmiştir. Faiz ödemeleri için yeni
borçtonmalara baş vurma zarurî olur ki bunlar da ana borcu ortadan kaldırmaz
sadece ona eklenirler. Bu kredi tükenince borcun değil yalnız faizin dahi
karşıtanması için yeni vergiler zarurî olur. Bu vergiler de bir zimmeti
kapamakta kullanılan bir zimmettirler.
Sonra tahvillerin değiştirilmesi zamanı gelir, fakat
bunlar borcu karşılamaksızın faiz ödemesini azaltır ve bunun yanında borç
verenlerin müsaadesi olmadan yapılamazlar. Değiştirme ilanı üzerine bir teklif
yapılır ki tahvillerini değiştirmek istemiyenterin paraları iade edilecektir.
Eğer herkes isteksizliklerim beyan edip paralarım geri isteseydi hükümet kendi
kazdığı çukura düşecek, iflas durumuna gelecek ve teklif ettiği paraları Ödemeğe
muktedir olamnyacaktı. Yahudi olmayan hükümetler, tebalarının malî işlere dair
hiç bir şey bilmemeleri ve faiz azolmasını paralarının başka yatırımlar için
tehlikeve atılmasına tercih etmeleri savesinde birçok vakitler omuzlarından
birkaç milyonluk yükü atmaya muktedir olmuşlardır.
Bu günlerde haricî borçlanmalar için Yahudi olmayanlar
bu oyunları oynıyanlardır. Çünkü biliyorlar ki biz poramızın tamamını geri
isteyeceğiz.
Bu suretle kabul edilen bir iflas birçok memleketler
için halkların menfaatları ile onlara hükmeden kimseler arasında herhangi bir
vasıta bulunmadığının en sağlam ıspatı olacaktır
Şu ve müteakip nokta üzerine hususi bil dikkat
toplamınızı rica edeceğim: Bu günlerde autun dahili borçlanmalar dalgalı borçlar
adı altında birleştirilmiştir. Yani ödeme vadeleri çok veya az yakın olanlar
gibi. Bu borçlar tasarruf lankalarına yatırılan paralardan ve ihtiyat fonarından
meydana gelir. Eğer bunlar uzun müdjet için bir hükümetin idaresine bırakılırsa
dış borçların faiz ödemeleri olarak uçup gider ve bunların yerini eşit meblağda
irad depozitoları ılır.
Yahudi olmayanların devlet hazinelerindeki bütün
delikleri yamayan işte bu sonuncularlır.
Biz dünya tahtına çıktıgımız zaman bütün bu malî ve
benzeri desiseler bizim menfaatımız le uygun oimadıklarından süpürülüp
giderilecekir. Böylece bir İz bırakmadan bütün para borsaları da ortadan
kaldırılacaktır, Çünkü biz deİerlerimiz üzerinde fiyatların değişmesi ile
iktilarımızın itibarinin sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz ve onların tam
değerini gösteren fiyatı alçalma ve yükselme imkanı olmaksızın kanun ile ilan
edeceğiz. (Yükselme, alçalma için bahane teşkil eder. Gerçekten biz Yahudi
olmayanları değerleri üzerinde aicaltma yapmak için evvela yükseltme ile işe
başladık.)
Biz para borsaların yerine hükümetin muhteşem kredi
müesseselerim geçireceğiz. Bunların gayesi, hükümet görüşlerine göre sanayi
değerierinin fiyatlarını sabit tutmak olacaktır. Bu müesseseler piyasaya bir
günde beş yüz milyon sanayi senedi sürecek veya aynı miktarın tümünü satın
alacak bir durumda olacaktır. Bu suretle bütün sanayi teşebbüsleri bize bağlı
hale gelecektir. Onunla kendimiz için ne muazzam bir kuvvet temin edeceğimizi
kendiniz tasavvur edebilirsiniz.
PROTOKOLLAR 22
Şimdiye kadar ben size söylediğim her şeyde istikbal
için şimdiden ortaya çıkmaya başlayan büyük hadiselerin seline dolarak, gelmekte
olanın ve geçmişin ve halen cereyan eden şeylerin sırlarım, Yahudi olmayanlar Ne
münasebet lerimizin ve malî muamelelerin sırlarım dikkati tasvir etmeğe
çalıştım. Bu mevzuda ilave ede ceğim hala az bir kısım şeyler kalmıştır.
Günümüzün en büyük kuvveti altın, ellerimiz dedir. İki
gün içinde depolarımızdan istediğim!;miktarda tedarik edebiliriz.
Elbette bizim hükümdarlığımızın Allah tara Fından
Önceden mukadder kılındığına başka delil aramağa lüzum yoktur. Elbette böyle bir
servetle çok yüzyıllar boyunca icra etmeğe mecbuı olduğumuz kötülüklerin nihayet
gerçek refah joğurduğunu yani her şeyi düzene getirdiğin sbat etmekte
başarısızlık göstermeyeceğiz. Hel te kadar bazı şiddet hareketleri ile de olsa
yile de hepsi aynen tesis edilecektir. Biz yarılmış ve parçalanmış dünyaya
gerçek iyiliği ve aynı zamanda şahıs hürriyetim iade etmiş oiduğumuzu ve bununla
tesis ettiğimiz kanunları sıkı bir şekilde tatbik ederek uygun derecede
ilişkiler ile sulh ve sükundan istifade etmesini mümkün kıldığımızı ıspat etme
yolunu bulacağız. Biz bununla açıklayacağız ki hürriyet, sefahati ve gem
vurulmamış düzene riayetsizlik yetkisini içinde bulundurmaz ve bundan başka bir
kimsenin mevki ve kudreti, vicdan hürriyeti, eşitlik ve benzeri şeyler içinde
herkes için yıkıcı prensipler neşretme yetkisini içinde bulundurmaz. Şahıs
hürriyeti, hiçbir surette düzensiz kitleler önünde menfur nutuklar ile kendisini
ve başkalarım tahrik etme yetkisini içinde bulundurmaz. Çünkü; gerçek hürriyet,
birlikte hayatın bütün konunianna ve insanın şerefine saygı ile ve sıkıca riayet
eden ve yetkilerin mevcut oluşları gibi mevcut olmayışlarının da şuuruna sıkıca
sarılmış oion, tamamen ve yalnızca kendi şahsının mevzuu etrafında tuhaf
tahayyüllerde bulunmayan şahsın dokunulmazlığım ifade eder.
Bizim otoritemiz parlak olacaktır.
Çünkü o çok kuvvetli olacak, hükmedecek, yönetecek ve bütün prensipler diye
isimlendirdikleri, gerçekte ütopik konuşmalardan başka bir şey olmayan manasız
sözler ile boğuk sesle bağıran liderlerin ve konuşmacıların arkasında
karışıklığa düşmeyecektir. Otoritemiz düzenin tacı olacak ve insanın bütün
refahım ihtiva edecektir. Bu otoritenin halesi bütün insanlar için önünde mistik
diz bükme ve saygılı
korku telkin edecektir.
PROTOKOLLAR 23
Herkes itaatli olsunlar diye tevazu dersleri aşılamak ve
bundan dolayı lüks maddelerin istihsalini azaltmak lüzumludur. Bununla
biz lüks sahasındaki rekabet ile alçaltılmış olan ahlâkı düzelteceğiz. Küçük
sermaye sahiplerinin istihsalde bulunmalarını yeniden tesis edeceğiz ki bu
imalatçıların özel sermayesinin altına bir mayın koyma demek olacaktır. Bu,
şu sebep için de zaruridir ki büyük mikyasta imâlat yapan imalatçılar her
zaman şuurlu olarak olmasa da sık sık kitlelerin düşüncelerini hükümete
karşı çevirirler. Küçük sermaye sahiplerinin adamları işsizlik nedir
bilmezler ve bu durum onları mevcut düzene ve bunun neticesinde otoritenin
sağlamlığına sıkıca bağlar. İşsizlik bîr hükümet için en tehlikeli şeydir.
Bizim için onun rolü otoritenin bizim ellerimize geçtiği an bitmiş
olacaktır. Sarhoşluk da kanun ile yasak edilecek ve alkol tesiri altında
vahşî bîr hayvana dönen şahsın insan olma vasfına karşı işlenmiş bir cürüm
olarak cezalandırılacaktır.
Bir defa daha tekrar ediyorum ki teb'a sadece kendilerinden kesinlikle
bağımsız olan kuvvetli ele körü körüne itaat gösterirler, Çünki onlar o elin
içinde: bir müdafaa kılıcı ve sosyal felâketlere karşı dayanak hissederler.
Bir kralda bir melek ruhu olmasına ne ihtiyaçları var? Onda görmeleri
gereken şey kuvvet ve iktidarın tecessüm ettirilmesidir.
Bütün mevcut idarecilerin yerini alacak olan hükümdarımız, varlığını bizim
ahlâksızlaştırdığımız cemiyetlerin arasında sürdürecektir.
O cemiyetler ki Allah'ın otoritesini bile inkâr etmişlerdir. Onların
arasından her tarafa anarşi ateşi sıçrar. Bu hükümdarın ilk işi bu herşeyi
yutan ateşi söndürmek olmalıdır. Bundan dolayı her ne kadar onları kendi
kanları ile ıslatacaksa da onları devletin bünyesini kaplayacak her çeşit
acılara karşı şuurlu olarak savaşan düzenli bir şekilde teşkilâtlandırılmış
ordular şeklinde yeniden meydana çıkarsın diye bu mevcut cemiyetleri
kılıçtan geçirmeğe mecbur olacaktır.
Allah'ın seçtiği bu kimse, düşünce ile değil hisleri ile
ve insanlıkla değil hayvanlıkla hareket eden şuursuz kuvvetleri yıkmak için
yüce yerden seçilmiştir. Bu kuvvetler şimdi hürriyet ve hukuk prensipleri
maskesi altında soygunculuk ve her çeşit zorbalık tezahürleri içinde zafer
şenliği yapıyorlar. Onlar, harabeleri ürerinde Yahudilerin tahtını kurmak
için her çeşit sosyal düzeni devirmiş bulunuyorlar. Fakat o, krallığının
başına geçtiği anda onların rolü nihayete erecektir. O zaman onları, yolunun
üzerinden süpürüp atmak gerekecektir. O yolun üzerine, ne düğüm ne
de kıymık bırakılmamalıdır.
O zaman bizim dünya halklarına şöyle söylememiz mümkün
olacaktır: Allah'a şükredin ve bizzat Allah'ın kendisine yıldızını rehber
ettiği, alnında insan kaderinin mührünü taşıyan kimsenin önünde diz bükün kî
ondan başka kimse bizi yukarda bahsedilen bütün kuvvetler ve kötülüklerden
kurtaramazdı.
PROTOKOLLAR 24
Şimdi kral Davud'un hanedanına ait köklerin dünyanın
son tabakaları için geçerli bir hale konuiması metodlanna geçiyorum.
Bu geçerli hale koyma en başta bütün beşeriyetin
düşüncesinin eğitimine yön verilmesi içinde, dünyanın bütün işlerinin idaresinin
bu güne kadar dayandığı Siyon Liderlerimizin muhafazakar gücünde dahil
bulunmaktadır.
Davud zürriyetinin muayyen mensuplar! kralları ve onların
veliahdiarını miras hakkına göre değil onların göze batar kabiliyetlerine göre
seçerek, siyasetin en gizli sırları içinde, hükümet planları içinde vazife
vererek fakat daima kimsenin bu sırları öğrenmemesini şart koşarak onları
hazırlıyacaklardır. Bu tarz faaliyetin gayesi, sanatının gizli mevkilerinde
vazife görmemiş kimselere hükümetin tevdi edilemîyeceğini herkes
bilsin diyedir...
Bu şahıslara sadece birçok yüzyılların tecrübelerinin
mukayeseleri ile yukarda bahsedilen planları pratik tatbikatı, siyasî ve
iktisadî hareketler ve sosyal bilimler üzerinde bütün müşahedeler, kısaca
beşeriyetin münasebetlerinin tanzimi için yaratılıştan sarsılmaz bir şekilde
tesis edilen bütün kanunların ruhu öğretilecektir.
Babadan oğula intikal etmek suretiyle veliahd olanlar
eğer eğitim zamanlamda hafifmeşreplik, yumuşaklık ve otoritenin yıkımı olan,
kendilerini idare için kabiliyetsiz ve kendi içlerinde krallık vazifesi için
tehlikeli yapan diğer vasıflar görülürse tahta çıkmaktan sık sık men
edileceklerdir.
Sadece kayıtsız şartsız sert kabiliyetli hatta zalim
bir şekilde hükmedecek kimseler iktidar dizginlerini bizim Siyon Liderlerimizden
alacaklardır.
İrade zayıflığı veya diğer bir çeşit kabiliyetsizlik
ile hasta olma hallerinde krallar kanunen hükümdarlık dizginlerim yeni ve
kabiliyetli ellere devretmelidirler.
Kralların cari an için ve bundan başka istikbal için
bütün faaliyet planları onun en yakın müşavirlerince bile bilinmemelidir.
Yalnız kral ve onu korumak için yanında duran üç kişi
ne yapılacağım bilecektir.
Azimli iradesi ile kendisinin ve beşeriyetin efendisi
olan kralın şahsında herkes esrarlı yolları ile beraber beşeriyetin akıbetini
sezecektir. Hiç kimse kralın tertipleri ile neye vasıl olmak istediğin!
bilmeyecek ve bundan dolayı hiç kimse meçhul bir yolun üzerinde durmaya cesaret
edemiyecektir.
Anlaşılıyor ki kralın beyin haznesi ihtiva etmeğe
mecbur olduğu hükümet planına uygun olmalıdır. Bu sebepledir ki o ancak yukarda
bahsedilen Siyon Liderleri tarafından kafası yoklandıktan sonra tahta
çıkacaktır.
Halkın kraltarını bilmesi
ve sevmesi için onun halk ile çarşı pazarda
konuşması zaruridir. Bu durum bu iki kuvvetin lüzumlu perçinlenmelerini temin
eder ki bunlar şimdi terör ile bizim tarafımızdan birbirlerinden ayrılmışlardır.
Bu terör her
iki kuvvetin ayrı
ayrı bizim nüfuzumuza düşecekleri zamanın gelmesine kadar zarurî idi.
Yahudilerin kralı, ihtiraslarının
ve bilhassa şehvetinin elinde kalmış olmamalıdır. O,
karakterinin hiçbir taratma kafasının üstünde hayvanî his gücü vermemelidir.
Şehvet, düşünceleri en kötü ve beşer faaliyetinin en hayvanî tarafına
çevrildiğinden zihin kapasitelerini ve görüş açıklığım diğer hepsinden kötü
olarak karıştırır.
Davud'un kutsal zürriyetinden olan bütün dünyanın
hükumdannın şahsında beşeriyetin desteği, halkına bütün şahsî temayüllerim feda
etmelidir.
Bizim hükümdanmız kusursuzluk örneği olmalıdır.
Siyonun
33. dereceden temsilcileri tarafından imzalanmıştır.
"Siyon Liderlerinin
Protokolleri"
PDF